Şiddetle şarkıyla okunulması önerilir.
"Cennetten bir parça gördüm. Sabırsızca beni bekliyordu. Bir gün dünyadan kaçıp gidebilir miydim?"
《¤》
Rabastan Lestrange, saat gece yarısını geçmişken merdivenleri inmeye başlamıştı. Gözüne düşen siyah saçlarını itti. Hâlâ abisinin onu neden çağırdığını deli gibi merak ediyordu.
Ölüm yiyen işleri olduğunu zannetmiyordu. Eğer öyle olsaydı Evan'a da söylemesinde pek bir sorun olmazdı. Elleri terlerken derin bir iç çekti.
Tam köşeyi dönmüştü ki biriyle karşılaştı. "Riley."dedi yakalanacağını zannetmesinin verdiği korkuyla. "Bu saatte ne işin var koridorda?"
Riley de kaşlarını çatmış, ona bakıyordu. "Asıl senin ne işin var, böyle kaçarcasına nereye gidiyorsun?"
Rabastan karşısındaki kızın gözlerine baktı. Şimdi hemen yanındaydı, sarılabilmesi için bir adım atması yeterliydi. Ama aynı zamanda bir o kadar da uzaktı. "Hiçbir yere."diye mırıldandı genç adam. "Bu saatte seni koridorda görürlerse iyi şeyler olmaz. "
Riley'e cevap hakkı vermeden onu arkasında bıraktı. Merdivenleri tekrardan inmeye başlayıp kendini bahçeye attı. Biraz daha yürümesi gerekliydi. Hogwarts arazisini geçip cisimlenme sınırından çıkmalıydı.
Arkasından biri adını seslenince kaşlarını çatarak döndü. Hope'u görmesiyle sıkıntılı bir nefes verdi. "Burada ne işin var?"
"Ortak salondan gizli gizli çıkarsan yakalarım ben seni. "dedi Hope yüzünde bilmiş bir ifade oluşurken. "Nereye gidiyorsun?"
Anlaşılan herkes ona bu soruyu sormaya yeminliydi. "Seni ilgilendirmez bence. Ortak salona dön."
Rabastan tekrardan yürümeye başlamıştı ki Hope arkasından gelmeye devam etti. "Senin sözünü dinleyecek göz var mı bende?"
"Üzerinde lanet denemeden önce geri dönsen iyi olacak."
"Hıh." diye küçümseme dolu bir ses çıkardı Hope. "Düelloda seni yeneceğimi biliyorsun."
"Anca rüyanda."dedi Rabastan ve yürümeyi bırakıp kız kardeşine döndü. "Hope bak rica ediyorum ortak salona dön."
Hope'un kaşları keyifle havaya kalktı. "Sen rica ediyorsan gerçekten önemli bir mesele olmalı. Ben de geliyorum."
Rabastan kardeşinin inadını çok iyi biliyordu ve ona zorla bir şey yapamayacağını da biliyordu. Ama yine de denedi. "Küçükken yaptığım gibi seni saçından tutup sürüklemem gerekiyor sanırım."
Hope hafifçe güldü. "Saçımı tutarsan kötü şeyler olacağıni biliyorsun. Hatırlarsan seni zamanında bunun yüzünden merdivenlerden itmiştim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Marauders And Riley Quinn
FanfictionRiley sihirli dünyaya geldiğinde gizemli olaylar silsilesinin yakasını bırakmayan bir lanet gibi peşinde dolaşacağını düşünmemişti. 1975 yılının Hogwarts zamanında onu muhteşem arkadaşlıklar, eğlenceli anlar ve çözülmesi gereken sırlar bekliyordu. ¤...