《¤》
Riley'nin Sirius ile konuşmasından neredeyse yarım saat geçmişti. Ve şimdi de önünde duran kazandaki iksire konsatre olmaya çalışıyordu. Ama bu geçmeyen siniriyle pek mümkün olduğu söylenemezdi. Yanında Lucy duruyordu. Kendi kazanındaki iksire umutsuz bir bakış attı. Sonra Riley'e doğru döndü. "Rengi nasıl böyle oldu?"dedi şaşkınlıkla." Mükemmele yakın."
Riley omuz silkti. "Sadece çiriş otunu tarifte yazandan iki tutam daha az ekliyorsun."
Lucy kafasını sallayarak denileni yaptı. Slughorn ise çoktan masaları gezmeye başlamıştı. "Ah Bay Potter iksiriniz çok iyi. Sizin de babanız gibi iyi bir iksir yapımcısı olacağınızdan şüphem yok. Tabii şu dizginlenemeyen enerjinizi biraz daha içinizde tutmanız çok daha iyi olacaktır. "
James bu cümleye sadece güldü. Sonucta Sirius ile adama çektirdiklerinden hiç pişman değildi.
Slughorn, Sirius'un kazanına baktığında yüzü düştü. "Kokusu böyle olmaması gerekiyordu Bay Black. "
Sirius'un ise dikkati hiç profesörde değildi. Slytherin'lilere kötü bakışlar atmakla meşguldu. Slughorn iç çekerek kazandan uzaklaştı.
Riley doğru geldiğinde ise yüzünü bir ışıltı aldı. "Bayan Quinn iksiriniz cok iyi. Bir Quinn'den de bu beklenirdi zaten. Sizi kulübümün arasında görmekten çok memnun olurum."
Riley kibarca gülümsedi. "Ben de profesör." Genç kız bu davetin iksirden dolayı değil de soyadından dolayı olduğunu cok iyi biliyordu.
Slughorn birkaç kişinin iksirine daha baktıktan sonra günün son dersinin bittiğini duyurdu ve öğrenciler toplanmaya başladı. Sinıftakiler bir bir çıkarken arkadan bir çocuk Lucy'e seslendi. "Hey Lucy."
Siyah saçlı kız hışımla arkasını döndü. Slytherin'li kuzenine doğru baktı. Aynı genlerden olduklari çocuğun siyah saçları ve koyu teniyle fazlasıyla belli oluyordu. "Ne var Felix?" dedi sert bir şekilde. Felix'in arkasında ise Slytherinli tayfası duruyordu.
Çocuk ise yüzüne sinir bozucu bir gülümseme takındı. "Bizi yeni arkadaşınla tanıştırmayacak mısın?"dedi gözleri Riley'e kayarken.
Lucy ise sabır dilercesine bir nefes verdi. "Hayır."dedi tek düze bir sesle ve Riley'i kolundan yakaladığı gibi zindanlardan çıktı.
Riley olanlara şaşırmıştı. "Bu neydi şimdi?"
"Felix benim kuzenim." diye açıkladı Lucy. Sesi sıkkındı. "O ve tayfasına bulaşma. Kuzenim olmasına rağmen bana üçüncü sınıfta çok çektirmişti."
Riley'nin aklına Lucy'nin soyadının Rosier olması geldi. " Sen ve ailen... "diye mırıldandı. "Yani Rosier'ların O'nu desteklediğini duymuştum." dedi Riley Voldemort'u kastederek. Bu tarihlerde Voldemort'un daha yeni yükselişe geçtigini biliyordu ve birçok safkan ailenin de onun tarafında olduğundan emindi Riley. Hatta bunlara Rosier'ların da dahil olduğuna adı kadar emindi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Marauders And Riley Quinn
Fiksi PenggemarRiley sihirli dünyaya geldiğinde gizemli olaylar silsilesinin yakasını bırakmayan bir lanet gibi peşinde dolaşacağını düşünmemişti. 1975 yılının Hogwarts zamanında onu muhteşem arkadaşlıklar, eğlenceli anlar ve çözülmesi gereken sırlar bekliyordu. ¤...