《¤》
James Potter bir yandan kahvaltısını yaparken bir yandan da karşısındaki kızıla bakıp iç geçiriyordu. Her hareketi öyle zarif ve inceydi ki ona bakmaktan kendini alamıyordu.
Sirius kafasına vurduğunda kendine geldi. "Salyan yemeklere damlıyor Çatalak. Toparla kendini artık."
James arkadaşını takmayıp "İlk dersimiz ne?"diye sordu Remus'a hitaben.
Remus ağzındaki lokmayı yuttuktan sonra anca cevap verebildi."Tılsım olması gerek. Ravenclaw ile ortak."
James'in elleri hemen çantasına gitti. Çantanın içini biraz karıştırdıktan sonra bir lanet okudu. "Tılsım kitabımı yatakhanede unutmuş olmalıyım. Siz derse gidin. Ben yetişirim size."
Koşarak büyük salondan çıktı. Sirius'un arkasından söylenmelerini duymazdan geldi. "Acaba aklı neredeydi?"
Merdivenlerde ilerlerken biri "Hey Potter."diye seslenince arkasına döndü.
Kahverengi saçlı, Ravenclaw olan bir çocuk ona doğru ilerledi. Bu çocuğu gözü bir yerlerden ısıyordu. Sahi adı neydi ki? "Ne var?" dedi. Muhtemelen daha kibar olması gerekiyordu ama şuan acalesi vardı. Derse yetişmek zorundaydı.
Çocuk onun önünde durduğunda sırıtıyordu. "Muhtemelen adımı bile bilmiyorsun değil mi Potter? Eh senden önce yürüyen egondan da bu beklenirdi."
James'in burnuna tehlike kokuları gelmeye başlamıştı bile." Ne istiyorsun?" dedi. Sesi sabırsız çıkıyordu.
Çocuğun gülümsemesi yüzüne daha da yayıldı. "Öncelikle adım Luke Mendes. İstediğim şey ise ortalıkta konuşulmayacak kadar gizli bir şey."
James derin bir nefes aldı." Bak Mendes. Ne söyleyeceksen söyle artık çünkü hem sabrım tükeniyor hem de derse yetişmem lazım."
Luke omuzunu silkti. "İyi sen bilirsin." James'in kulağını doğru eğilip sessizce fısıldadı." Aile yadigarı bir görünmezlik pelerinin olduğunu biliyorum Potter."
James kanın damarlarından çekildiğini hissetti. Ağzı kurudu. "Ne saçmalıyorsun?" diye mırıldandı. Eğer görünmezlik pelerini profesörlerin kulağına giderse bu hiç iyi olmazdi. Hele babası pelerini almasına izin vermemişken. Babasının odasından yürüttüğü pelerin için şimdi iliklerine kadar pişmanlık hissediyordu.
"Hadi ama Potter ikimizde gayet iyi biliyoruz ki öyle bir pelerin var."
James kimse var mı diye koridoru kontrol etti. Sonra ise çocuğun yakasına yapıştı." Yemin ederim ki Mendes eğer bunu biri duyarsa seni doğduğuna pişman ederim."
Luke, James'in ellerini itti. "Sakin ol Potter. Benim istediğim sadece anlaşma. Küçük bir anlaşma."
"Söyle."dedi James. Dişlerinin arasından konuşuyordu. Ders başladığı için koridorda kimse kalmamıştı. Elleri terliyordu. Karşısındaki çocuğun ondan pelerini istemesinden ölümüne korkuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Marauders And Riley Quinn
FanficRiley sihirli dünyaya geldiğinde gizemli olaylar silsilesinin yakasını bırakmayan bir lanet gibi peşinde dolaşacağını düşünmemişti. 1975 yılının Hogwarts zamanında onu muhteşem arkadaşlıklar, eğlenceli anlar ve çözülmesi gereken sırlar bekliyordu. ¤...