Gözlerimi kırpıştırarak ekrana baktım, neredeyse yüz kere okuduğum mesaj kafamı allak bullak etmişti. Ne demekti canımı, beni sevmen için fedâ etmeye saklıyordum?
Kızlar gitmişti, annem de hâlen evde yoktu. Salonda oturmuş, kanepede bağdaş kurmuştum. Ve sıkıntıyla çerezlere dadanmıştım.
Dudaklarımı ısırıp ofladım ne yapacağını bilmezce. En sonunda elim klavyede oynadı.
sevdabuyusufiruze: Ne demek oluyor bu dediğin? (14.00)
sevdabuyusufiruze: Söyler misin? (14.00)
sevdabuyusufiruze: Ben, benim için kimsenin canından olmasını istemiyorum. (14.01)
sevdabuyusufiruze: Canını niye fedâ ediyorsun? Değmem buna, değmez kimse için.(14.01)
sevdabuyusufiruze: Hey!(14.01)
sevdabuyusufiruze: Orada mısın?(14.01)
sevdabuyusufiruze: Ey Allah'ım! (14.02)
sevdabuyusufiruze: Adını da bilmiyorum ki! (14.02)
sevdabuyusufiruze: İsminle sesleneyim. (14.02)
sevdabuyusufiruze: Neyse artık,(14.03)
sevdabuyusufiruze: Şimdiki adınla idare edeceğim. (14.03)
sevdabuyusufiruze: Marstaki bela, (14.04)
sevdabuyusufiruze: Lütfedip bir cevap vermeye, ne dersin? (14.04)
sevdabuyusufiruze: Ya, zan altında bırakıyorsun beni. (14.04)
sevdabuyusufiruze: Canından vazgeçmeni isteyen birisi değilim.(14.05)
Cevap vermemeye devam ederken kapının zili çaldı. Kucağımdaki çerez tabağını kanepenin tenine bırakarak ayaklandım.
Kapıya doğru giderken telefon kanepenin üzerinde kalmıştı. Kapıyı açıp annemi içeriye aldığımda salonda olan telefonumdan mesaj sesi geldi.
Annem mutfağa doğru ilerlerken ben hızlı adımlarla girdim oturma odasına. Telefonumu elimin arasına alıp ekranını aydınlattığımda nihayet cevap verebilmişti beyefendi.
marstakibela: Buradayım, (14.08)
marstakibela: Test çözüyordum,(14.08)
marstakibela: Dün gece pek uyuyamadığım için uyuyakalmışım.(14.08)
marstakibela: Hem bir şey diyeceğim.. (14.09)
marstakibela: Ben, senin kokunu içime doyasıya çekmeden kıyar mıyım canıma? (14.09)
Görüldü, sevdabuyusufiruze.
Okuduğumu idrak etmeye, gözlerimi yumup sakinleşmeye çalıştım.
Kafa mı buluyordu benimle? Hem gelip sözde aşkını ilan ediyordu hem de ne yapıyordu ya.
Sinirime hakim olamayarak engelleyiverdim.
Açık saçlarımı bileğimdeki tokayla yamuk yumuk bağladığımda ofladım çözdüm yeniden. Birkaç kez saçımı bağlamaya çalıştığımda sonunda başarmıştım toplamayı. Havada duran kollarım yorulmuşlukla indi dizlerimin üzerine. Engel atmıştım lakin başka bir şey demiş miydi ki?
Göğsümün altında filizlenen merağa göz devirme isteğiyle yanıp tutuştum. Bana neydi, açmayacaktım işte engelini.
Dizimi sallayarak televizyonun boş, siyah ekranını izlediğimde aradan sadece on dakika devirmiştim. İrademe yenik düşerek attığım engeli kaldırdım. Mesajlar bir bir devrildi sayfaya. Öylece engeli kaldırmamı mı beklemişti telefonun başında?
marstakibela: Firuze,(14.19)
marstakibela: Bana engel atmış olman, bir şey değiştirmiyor. (14.19)
marstakibela: Öyle bir büyüledin ki ruhumu, (14.19)
marstakibela: Gidemiyorum senden. (14.19
marstakibela: Dönüp dolaşıp seni anarken buluyorum kendimi. (14.20)
marstakibela: Firuze, (14.20)
sevdabuyusufiruze: İsmimi söyleyip durmazsan sevinirim. (14.21)
Görüldü, marstakibela.
marstakibela: Anlamadım? (14.21)
Şaşırmışlığına kıvrıldı dudaklarım. Hep ben mi şaşıracaktım?
sevdabuyusufiruze: Adımı mı ezber ediyorsun? (14.21)
Görüldü, marstakibela.
Yazıyor..
marstakibela: Adın zaten ezberimde gül yüzlü Firuze, (14.22)
marstakibela: Dilimin ucunda pelesenk oldu sadece, (14.22)
marstakibela: Tıpkı, söylemekten hiç usanmayacağım bir şarkı misali. (14.23)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Delirdim Uğruna | Texting.
Conto|TAMAMLANDI.| marstakibela: Bir gün (14.10) marstakibela: Sana ne kadar deli olduğumu anlayacaksın (14.10) marstakibela: O zamana dek, cümlelerimin önünde diz çökmesine izin ver. (14.11)