🌧️🌧️🌧️
2 yıl önce:
Jeon Jungkook:
Hayatım boyunca tek bir hayalim oldu. Onun beni sevmesi. Dünyanın en imkansız şeyiydi belki de, Kim Haru'nun kalbinin benim için atması. Uyuduğum zaman gördüğüm en güzel rüyaydı, onun bana aşkla bakan gözleri.
Romantik bir erkekten uzak olan kişiliğim,Haru söz konusu olduğunda bir şair kadar duygusal olabiliyordu.Çoğu zaman kendimden tiksinecek cümleler kurabiliyordum içimden. Kendimden çok aykırı diye hitap ettiğim ona olan sevgim,aslında bendi. Küçücük bir çocukken kalbime attığı tohuma ellerimle su vermekten çekinmeyen tam olarak bendim. Kalbim ve ruhum.Haru'yu ne kadar sevdiğimi biliyorsunuz zaten. Hikayeme girişte ben başlasam dahi mikrofon hep onun avuçlarındaydı aslında. Ama son söz benimdi işte. Ben de aldım zamanı götürdüm 2 yıl öncesine.
Şu an çekingen gözleri gözlerimdeydi ve ben istemsizce hayal kuruyordum. Çünkü Haru'yu ilk defa böyle görüyordum. Tüm vahşiliğinden uzak sevilmeyi bekleyen uslu bir kedi.
Tam olarak rüyalarımda beni sevdiğini söylerken böyle hayal etmiştim onu. Oysa o gün bana bir başkasını sevdiğini söylemişti.Ne şanslıydım ki(!) bunu bilen ilk kişiydim.
İlk önce üzülmüştüm,on dakika sonrasında sinirden duvarları yumruklayacak seviyeye gelmiştim. Tam olarak elli beş dakika sonra onun için üzülmeye başlamıştım. Çünkü ben bir sigara tüttürmek için gittiğim duvar köşesinde Haru'nun gözlerinden akan yaşlara şahit olmuştum.
Elli beşinci dakikaya girdiğim vakit kendimi görmüştüm onda. Ehh yanına gidip ona olan platonikliğimden onu anladığımı söyleyemezdim. Fakat kendi sevgime ihanet edip onun için bir şeyler yapabilirdim. Sonunda pişman olacağımı elbette biliyordum. Fakat onun kalbini ben çalamadan başka biri çalmıştı bile. Artık yapabileceğim tek şey girdiğimiz şu anlamsız iddialara son verip onun mutlu olmasını sağlamaktı diye düşünmüştüm.
JiHo denen şerefsiz ben içimden bu planları kurarken masama oturma gibi bir hataya düşmüştü. Ya da en büyük hatası yıllar boyu dokunmaya kıyamadığım kızın kalbini çalması ve üstüne üstlük onu ağlatmasıydı.
Bu vakitten sonra bana düşen ellerindeki kalbe zarar vermemesini sağlamaktı.
JiHo bana Haru'yu sevdiğini fakat açılmaktan çekindiğini söylediğinde o an kalbim korkuyla kasılmıştı. Kaybedeceğini iyice anlayan kalbim bas bas bağırıyordu içinden.
Yine de onu dinlemedim. Yani kalbimi.
JiHo'ya Haru'yu kuruluş gününe davet etmesini söylemiştim. Nedenini sorduğunda hakkım olmayan bir şey yapmıştım. Haru'nun da ondan hoşlandığını söylemiş ve çekip gitmiştim.
Efsane sinirlerim bozulmuştu ve yanıma gelip gereksiz benimle konuşma çabasına giren kızları ellerimle kışkışlamama az kalmıştı. Bu durumdan beni kurtaran ise Haru olmuştu. Yüzündeki tebessümü gördüğüm zaman olayı çakmıştım tabi. Kalbim de hokkalı bir tokatı bana çakmıştı orası ayrı.
Benimle zaten bildiğimi konuyu paylaştığında gülümsemeyi başarmıştım. Kendime eziyet etsem dahi onun mutlu olması gerekiyordu. O her daim benden önce gelmişti. Her şeyden önce gelmişti.
Fakat... Ona en büyük darbeyi ben vurmuştum. Çünkü JiHo şerefsizi o gün Haru'yu reddetmişti. Üstüne üstlük benimle ona oyun oynadığını yalanını atarak.
☁️☁️☁️
Aynı gün Jeon Jungkook:
Yatağımın üstündeki telefonumdan gelen bildirim sesiyle koltuğundan hızla kalktım ve yatağımın üzerine atladım.