5.bölüm

318 38 4
                                    

~Sessizlikle Dans~ 5.bölüm

Her uyanışında, o sabah sessizliğinde dışarıda öten kuşları duymayı ne kadar özlese de, kuş cıvıltısı yerine asla değişmeyeceği Joceline'nin kolları, uyandığında hissettiği en güzel şeylerdi Amulet için.

Amulet uykusunu bölen bir takım seslerle uyansa da yine de uykusunu almış hissediyordu. Hafifçe kıpırdanarak yatağında doğruldu. Göbeğinin üstünde duran Joce'un kolunu yana bırakarak yavaşça yataktan kalktı. İçliğinin üstüne tülden dikilmiş ince siyah sabahlığını giyip bağını beline bağladı. Kabarmış soluk beyazımsı saçlarını sırtına attırarak odanın çıkışına ilerledi. Yeraltı sarayını inleten sesler pek de hayra alamet değildi. Bir kadın sanki can çekişiyormuş gibi bağırıyordu. Amy kapı kolunu aşağı indirirken gözleri tokmaklı saate kaydı. Mor duvarın üzerine yansıyan sarı rengin parlaklığıyla yanan şamdan saatin yarısını aydınlatıyordu. Akrep altının üzerindeydi fakat yelkovanın hangi rakamın üzerinde olduğu görünmüyordu. Tanrım. Sabahın köründe kimdi böyle bağıran?

Amulet iyice telaşlanarak odadan çıktı. Joceline'i uyandırmak aklından geçse de vaz geçti. İyi uyku çekmeden geceden kalma sarhoş haliyle sersem gibi olacağı kesindi. Hem sarayda onca nöbetçi adam vardı. Bağıran kadın için bir çaresi bulunurdu.

Amulet çıplak ayaklarıyla taş zeminde adım adım yürüyerek zindanların yanından geçti. Koridor boş ve sessizdi. Merdivenleri ancak kendi ayaklarının sesi dolduruyordu. Yalın ayak çıktığı bu taş basamaklar oldukça soğuktu. Sanki dışarıdaki kar kış dolu dondurucu soğuğu bu merdivenler emmiş gibiydi. Amy üçüncü kata varmak üzereyken kadının yakarışlarının soldaki koridordan daha net geldiğini fark etti. Neden kimse gidip bakmıyordu hâlâ? Kadın ağlıyor gibiydi ve yalvarıyordu. Birine durması için yalvarıyordu ve ara sıra haykırıyordu. Çığlık atıyordu.

Karanlık gölgeler içinde gözleri bir yakamoz gibi parlayan korkak ceylan gibi ortada donup kalan Amulet ne yapacağını şaşırdı. Saray nöbetçilerine mi söylemeliydi bu durumu bilemiyordu? Ses Mige'nin odasından geliyordu. Ama bu sesi sadece Amy duymuyordu. Şafak sessizliğinde tüm sarayı sarmış olmalıydı. Hizmetçiler henüz uyanmamıştı. Ama neden kimse gelip bakmıyordu? Neden bir kadının yalvarışlarına kimse kulak asmıyordu? Yoksa bir vampirin bir kadını parçalaması burada normal bir olgu olarak mı görülüyordu? Bu dehşetti. Joceline böyle bir şeye izin vermezdi. Vermezdi değil mi? Daha önceden Amy tarafından ölen zavallı hizmetçi kadını hatırladı. Sırf böyle olduğu için Joce çok kızmıştı. Bu sarayda bir takım kurallar vardı ancak şuan bu yakarışlara o kurallar dokunmuyor gibi görünüyordu. Bu işte bir gariplik vardı. O yüzden;

Amulet koridora saptı. Seslerin yoğun olduğu kapalı kapıya yaklaştıkça heyecanı artıyordu. Mige'nin odasında olan bu gürültü ile Mige gibi birinin neler yapabileceği düşünüldüğünde oldukça tüy kabartıcı oluyordu. Kapıyı açıp içeri dalmalı mıydı, yoksa olduğu yerden seslenmeli miydi? Ah, ikiside Amulet için büyük cesaret isteyen şeylerdi. O yüzden ikisini de yapmayı düşünmeyi bırakıp eğilip kapının anahtar deliğinden içeride olanlara baktı.

Oda oldukça aydınlıktı. Bir düzine mum yanıyordu etrafta. Mige'nin yatağında, ateş kırmızısı saten örtülerin üzerinde elleri ve dizleri üstünde duran kadın dün Mige'nin sevgilim diye tanıştırdığı kız arkadaşı Joanna'ydı. Kadın çıplaktı ve arkasında tıpkı onun gibi çıplak olan Mige, kadının baldırlarından tutmuş, dizleri örtülerin üzerinde bir su aygırı gibi inleyerek kadının kalçalarına abanıyordu. Her ileri gidişinde kadın acıyla inliyor, durması için yalvarıyordu. Cılız kollarıyla yatağın ayak ucundaki başlık demirlerine tutundu. Mige'nin hamleleri öyle sertti ki, kadının tuttuğu yatak demirleri sallanmaktan ziyade sarsılıyordu. Kadın gözlerini kapatarak uzun bir çığlık attı. Amulet'in tabiriyle Mige hayvan gibi kadınla çiftleşiyordu. Ah, bu çok iğrenç bir görüntüydü. Mige'den ancak bu beklenirdi zaten.

Sessizlikle Dans - II -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin