Bölüm 27

173 23 0
                                    

~Sessizlikle Dans~ 27.bölüm

Tabağındaki jambonla sanki ömrünün sonuna kadar onu yemeyecekmiş gibi bakarak oynayan Mige, son yudumuyla sesini dahi yuttuğunu düşünüyordu. Kahvaltı masası yavaş yavaş boşalıyordu ve Mige hâlâ sandalyesinde oturuyordu. Barda olanlar ve ardından sabaha karşı yapılan yolculuktan dolayı tüm gece uykusuz kaldığı için şuan uyuyan Alexis kahvaltıya gelmemişti, odasındaydı. Amulet ve Joceline çoktan kalkmıştı kahvaltı masasından. Ardından Burton ve şimdi de Rhys karnını doyurmuş, masada herşeyini kaybetmiş gibi oturan Mige'nin omuzuna gitmeden önce şöyle bir dokunmuş, güçlü olmasını sadece bu hareketiyle belli ettirmişti.

Mige kahvaltı masasında tek başına kaldığında içi yiyecek dolu tabağını ileri iterek alnını masaya indirdi. Söyleyememişti... Joceline'e Alexis'le olan ilişkisini, Alexis'e duyduğu özel hisleri söyleyememişti. Halbuki kahvaltıya ne düşüncelerle gelmişti. Neşesi yerindeydi o zaman. Yüzü gülümsüyordu ve mavi gözlerinde en mutlu olduğu anlarındaki parıltı vardı. Evlilik meselesinden girerek Alexis'le evlenmek istegini söyleyecekti ama masa başında oturan Joceline ondan önce davranmış, mizahi olmayan, tamamen katı bir sesle Mige'nin evlenecegi kadının Bridgit adında ki bir kız olduğunu söylemişti. Elindeki çatılı düşürüp ağzını açan Mige ilk anda ne söyleyeceğini bulamamıştı, ardından dudaklarından çıkan kelimeler bu olmuştu;

"Beni bir hizmetçiyle mi evlendireceksin?"

Bunun karşılığında Joceline tatlı tatlı gülümseyip;
"Bahene için söylecek başka şey bulamadığın için öyle söylüyorsun. Yoksa sen insanları küçümsemezsin Mige. Ayrıca bu senin cezan. İstemediğin bir şey olacak elbette. Hatırlarsan düğün yapmak da benim istemediğim bir şeydi. Bunu bana sen yaptırdın zorla." demişti. Sonra da masadan kalkıp gitmişti. Herşey kursağında kalmıştı Mige'nin. Yedikleri, nefesleri, düşünceleri, hayalleri... Ömründe böyle ceza görmemişti. Joceline ne istiyorsa o yapılırdı. İnkar etmek, karşı gelmek delilikti. Her ne kadar kral gibi birinin diğer yönden çok yakın dostunuz bile olsa söz konusu Joceline'nin ceza prensipleri ise karışında hiçbir bahane ya da mazeret olamazdı. Mige durumunun çok ciddi olduğunu düşünüyordu. Başka bir şeydi bu. Joceline'e, aşık olduğunu söylerse O, ceza fikrini değiştirir miydi? Sonuçta aşk Joceline'nin bildiği bir şeydi. Merhamet gösterir miydi? Her ne kadar içinde umudu da olsa Mige, şuan bittiğini düşünüyordu. Joceline asla kabul etmezdi. Fikrini değiştirmezdi. Mige, güzel Alexis'ine asla sahip olamayacaktı.

Bu düşünceyle Mige alnı hâlâ masaya yaslı şekilde inleyerek yanmaya başlayan gözlerini yumdu. Ağlamayacaktı. Hayır. Ağlamamalıydı...

Joceline'e gelince; bedeninde etkileme özelliğinin olmadığını öğrenmişti. Bunu kanıtlayan şey Amulet'in hareketleri olmuştu. Kahvaltıdan sonraki gün boyunca bile Amulet'e alttan alttan bebeği aldırması için yalvaran Joceline bir türlü lafını dinletememişti.

"Ne olur aldırsan onu? Çocuksuz da mutlu yaşayabiliriz." sözüne karşılık Amulet, Joceline'e aniden dönmüş, sahte bir sevinç gülümsemesi ile tehtidkâr cümlesini söylemişti.
"Sevişmeden de mutlu yaşayabiliriz!"

"İkisi de farklı şeyler! Aynı değil!" diyen Joceline çıldırmak üzereydi. Her yol bebeği kabullenmeye çıkıyordu.

Araya düğün telaşı girince bu bebek meselesi yine rafa kaldırılmış oldu. En azından Joceline bitmek bilmeyen ısrarlarından vaz geçmişti. Düğünün yapılacağı kilise Himluna kasabasındaydı. Vampirlerin yanı sıra asil insanlar ve büyücüler de davet edilmişti. Onca insan kasabanın küçük kilisesine sığmayacağı için esas eğlence yerlatı sarayında yapılacaktı. Balo salonunun kapıları bir kez daha ardına kadar açılmış, tavandaki devasa avize ipleriyle aşağıya indirilip temizlenirken, duvarlardaki yuvalara konulacak gümüş şamdanlarda parlatılıyordu. Düzinelerce hizmetçi tarafından yazılan davetiyeler şehirlere gönderilmiş, bir güne kalmaz yerlerini bulmuştu. Düğün üç gün sonraydı ve üç gün o kadar çabuk geçiyordu ki, sanki at koşturuyordu. Dikelecek kıyafet telaşı, pişirilecek yemek sayısı, yapılacak prova derken düğüne bir gece kala akşam yemeğine oturan neredeyse herkesin keyfi oldukça yerindeydi, biliyorsunuz, Mige ve Alexis hariç.

Sessizlikle Dans - II -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin