~Sessizlikle Dans~15.bölüm
Şöminedeki ateşe bir odun daha attı Joceline. Bir elinde kadehi, taş şömine önüne çömelmiş, mahzende bulduğu en eski şarabı içiyordu. Sanat odasının sessizliğinde huzur buldu. Sessizliği seviyordu. Beynini rahatsız eden tıklayan ya da cıylayan bir şeyler olduğu zaman asla rahat edemezdi. Bu denli sakin olamazdı. Linde'nin ölümü coşkulu bir senfoninin bitişi gibiydi. Sanki ondan önceki herşey fırtına hızıyla delicesine eserek teneke gürültüleri çıkarmıştı. Bedeni incitmiş, ruhu ağlatmıştı. Şimdi ardında bu sessizlikle beraber bir çift üzgün göz bırakmıştı Linde. Şöminenin kırmızı taş çerçeve içinde çatır çatır yanan küçük ateşe dalgınca bakan yeşil gözler. Her saniye için göz pınarlarının biriktiği, taşıp akmak için yarıştığı o parlak gözler... Neyi ima ediyordu? Linde için üzülmeyi mi, yoksa bunca olanlardan sonra incelen kırılma noktasının kopmasını mı?
Bir suçlu arıyordu Joceline. Hayatı boyunca kimseye güvenememeyi öğreten suçluyu. Kimdi bu? Kendisi miydi? Tüm suç kendinin miydi? Sorular, sorular...
Kadehdeki içkisinden tatlı bir yudum alarak sertçe yutkundu. Bir elinin avuç içini şömine taşının kıyısına yaslayıp ateşe doğru eğildi. Bacaklarını sarmalayan deri pantolon gıcırdadı. Kahverengi saçları yüzünün önüne akarken ateşin sıcaklığını yüzünde hissetti. O sıcaklık yüzündeki teninden içine giriyor, sanki minik yaratıklar tarafından tüm bedenine dağıtılıyordu.
Nasılda çekiciydi ateş. Parlak ve coşkulu. Bıkmadan, daima dans eden seksi kadın gibiydi. Kırmızı ve sarı elbiseli kadın. Ateş sordu ona; sana hadsizce dokunanlar şimdi öldüler. Neden sen? Evet, neden sen? Kötü vampir olduğun için mi? Yoksa iyi olduğun için mi?
Aslında bu iç sesiydi. Kendini sorguluyordu.
Babasını düşündü. Duyguları olmayan adam diyordu Joceline ona. Belki de bencilliğinden kaynaklanıyordu. Sonra annesi geldi gözünün önüne. Gizli aşkıyla karanlık koridorlarda öpüşen kadın. O da bencildi. Acımasızdı. Kardeşlerini düşündü. Joceline'ni kendilerinden aşağıda gören kız kardeşleri. Joceline'le en çok uğrasan hep Gloria olmuştu. Kasıntı bir kardeş en son isteyeceği şeydi. Ailesinde hepsi de kötüydü. Joceline çocukluğu boyunca onları hep böyle tanımıştı. Dua etti. Neyseki onların o davranışlarının kötü olduğunu ayırt edebiliyordu. Kötü olmak bencillikten kaynaklanıyordu. Tek sorun bencillikti, evet.
Joceline'de bencildi. Kötü bir vampirdi. Hem de çok kötü. Kibirliydi. Asla yenilmeyeceği düşüncesi hep beraberinde başarıyla gelmişti. Yanına değil, karşısına dikilenlerin canlarını almıştı. Buna sebep olan neydi? Kendi kalkanını kullanması, karşılığında arkasından iş çeviren pislikleri mi doğuruyordu. Yoksa vampir hayatı hep böyle miydi? Hayır. Muu'da Joceline'nin arkasından iş çevirmişti. O vampir değildi.
Joceline vampir olmak yerine kara bir büyücü olmayı yeğlerdi. Belki daha durgun bir hayatı olurdu o zaman. Bunu düşünürken yüzünün ve kıvrılmış dizlerinin yeterince ısındığını fark edince ateşten biraz geri çekildi. Kahverengi saçlarının dalgaları bal rengine bürünmüş ateşin dansıyla aynı coşkuda parıldıyordu. Yüzüne gelen saçlarını geriye attırıp yere oturdu. Yanındaki içki şişesine uzanıp bardağını yeniden doldurdu. Kaçıncı kadehi içiyordu saymamıştı.
Saraydaki tokmaklı saatler ardı ardına ötmeye başladı. Joceline bulunduğu odadaki saate bakmak için başını yukarı kaldırması yeterliydi. Şöminenin üzerindeki tokmakları sağa sola sallanan bakır saat tam on ikiyi gösteriyordu. Gece yarısı olmuştu.
Amulet, diye düşündü içinden. Onu çok özlediğini fark etti. Bardağındaki şarabı ardı ardına yudumlayarak çabucak bitirip ayağa fırladı. Kapıya giderken eline küçük tekli şamdan almayı düşündü ama vaz geçti. Bu saatte hizmetçiler koridorlarda ışık tazelemesi yapmayacağı için karanlıkta kalmak istemiyordu aslında. Yine de umursamadı. Sanat odasının kapısını kapatırken soğuk koridora çıkıp bakış attı. Tam da tahmin ettiği gibi buram buram karanlık, köşelerdeki heykelleri bile bir sarmaşık gibi sarmalamıştı. Hiçbir şey görünmüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessizlikle Dans - II -
VampireAkreple dans serisinin ikinci kitabıdır. Akreple Dans etmek kolaydı. Peki ya sessizlikle dans etmek? Sessizliği temsil eden bu kadın çok tehlikeli ve istediğini almakta çok kararlı.