Bölüm 22

208 26 0
                                    

~Sessizlikle Dans~ 22.bölüm

Mezarın taş kapısı açıldı ve Shycia içeri girerken açılan kapının tam karşısında duvara yaslanmış olan Joceline, Shycia'nın gelirken yalnız olmadığını fark edince bakışları hemen kadının arkasında dikilen kirli sakallı esmer adama kaydı. Kanını içmesi için bu insanı getirmiş olamazdı.
Shycia gülümseyerek elindeki tası gösterdi.
"İşte insan kanın burada."

Joceline fişek hızıyla gidip iki eliyle tası kaparak bir kaç saniyede sonuna kadar içti. Hiç nefes almadan ardı ardına yudumladı taze insan kanını. Kimden ya da nerden geldiği önemli değildi şuan. Yine de düşünmeden edemiyordu. Shycia yatağın yanına gidip diz çöktü. Siyah örtülü yatağın altından çıkardığı çuval gibi şeyin içini karıştırmaya başladı. Bu sırada kanı içerek muhteşem derecede kendine gelen Joceline'i süzen bu kahve tonlarında savaşçı gibi giyinmiş olan adam Joce'un etrafında bir kez dönerek dudak büktü. Başı yana eğikti. Kaslı kolları bedeninin iki yanında şişik gibi duruyordu.

"Vay canına. Demek şu meşhur Kral sensin."

Joce elindeki boş tası yan tarafa, yere atarak adama dik dik baktı.

Adam, "Vampir Kralı." diyerek üstüne basa basa söyledi. Bir elini belindeki kemere koyup durakladı.
"Burada ne kadar da savunmasız görünüyorsun..."

Joceline kaşlarını çatarak kollarını göğsünde birleştirdi. Rahatsız olmuştu.
"Kara büyücü müsün sen?"

Adam kendini beğenmişlikle başını geri çekti.
"Kara büyücü olsaydım bir Shynetah'la iş birliği yapmazdım, inan bana." Yeniden Joce'un etrafında dolanmaya başladı yavaş yavaş. "Avcıyım ben." dedi gururla. "Ve senin yokluğunda vampirlerini çok güzel avlayacağım."

Joceline adama çok daha kötü gözle bakmaya başlamıştı. Adam yürürken önüne geldiğinde Joce'un ürkütücü bakışlarından korkmadığını belli ederek dudaklarına hafif bir gülümseme yerleştirmişti.

Shycia yatağın yanından kalkarak elindeki parşömenle yanlarına geldi.
"İşte buldum. Hadi gidelim."

"O nedir?" diye sordu hâlâ kolları göğsünde bağlı olan Joce.

"Harita." diyerek nazikçe cevap verdi Shycia. Sonra düz duvara gidip yine tırnağıyla o işareti çizmeye başladı.

"Neden bizi avlamaya kalkışıyorsun?" sorusunu da adama yöneltti Joceline kuru bir sesle.
Adam şimdi Kral'a tiksintiyle bakıyordu.
"Çocukları kaçırıyorsunuz. Onlara hiç acımadan kanlarını emiyorsunuz! Bunun bedelini ödeyeceksiniz!" Elini öne doğru savurunca atmak istediği tokat tamda istediği gibi yolunda gitmedi. Joceline iyi refleksiyle başını geri çekerken adamın yalnızca en uzun parmağı çenesini sıyırmıştı. Joceline adamın diyaframına tekme atarak kendinden uzaklaştırdı. Adam geriye uçup duvara çarptı. Kapı açma işlevinde olan Shycia bulduğu görüntüyle şaşırarak adama baktı. Adam daha büyük bir sinirle Joceline'nin üzerine -bariz şekilde- atlamak için ileti atıldı fakat Shycia elini uzatıp adamı göğsünden yakaladı.

"Ona hiçbir şekilde zarar vermemeni emrediyorum Growly. Ondan özür dile."

Adam hemen emirin etkisine girip bir kukla gibi bakışları donuklaşarak sakinleşti. Hafifçe dizlerini kırarak minik revaransıyla özür diledi.

Joceline Shycia'dan bu adamı öldürmek istediğini söylese o kabul eder miydi acaba...

"O adam bana lazım." dedi Shycia sanki Joce'un düşüncelerini okumuş gibi. Halbuki sadece onun öldürmek hissini algılamıştı.
"Yaptığı şeyin ne olduğunu bilmiyor. O yüzden seni suçluyor."

Sessizlikle Dans - II -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin