Bölüm 24

210 24 2
                                    

~Sessizlikle Dans~ 24.bölüm

İçine giydiği siyah gömleği ve üzerindeki canlı kırmızı ceketiyle toplantı salonundaki kırmızı pelerinli muhafızların içinde bile göze batmayı başarıyordu Joceline. Toplantı odasında tahtının yanında ayakta dikiliyordu. Masa boyunca yürürken ince bacaklarını kusursuzca sarmalayan siyah kumaş pantolonu duvarlardaki mumlar sayesinde kumaşın üzerindeki belli belirsiz soluk gümüş rengi karanfil desenlerini aydınlatıyordu. Kollarını kıvırıp ellerini birleştirirken masada oturan adamlarının ardından odaya getirilen çocukların içeri girişini izledi.

Çocuklardan biri -en fazla beş yaşında görünüyordu- kafasında kabarık koyu kahve kıvırcık saçları olan küçük bir oğlan çocuğu Joceline'i görür görmez koşup boyunun yettiğiyle Joce'un bacağına sarıldı. Uzun kirpikli gözleri kapalı şekilde konuştu.
"Baba."

Masadaki adamlar sessizce beklerken Joceline eğilip ellerini küçük omuzlara koyarak çocuğu kendinden nazikçe uzaklaştırdı.
"Ben senin baban değilim. Baban yolda. Seni almaya geliyor."

Bu küçük çocuk kapalı yerden kurtarılırken ilk Joceline'i gördüğü için ona hemen bağlanmıştı. Kıvırcık saçları kafasının üzerinde altın kahve gibi parlarken Joceline'e sarılma isteğiyle ince kollarını yeniden uzattı ileri.
"Ama benim babam yok. Sen benim babam ol."

Masadaki adamlardan biri genizinden kaçırdığı gülme sesiyle hemen kızararak sustu. Gülmüştü çünkü Kral Joceline'nin suratı şuan çok komik görünüyordu. Bir çocukla nasıl ilgilenmesini bilmeyen, sanki bir çöp torbasını tutarmış gibi çocuğu tutan parmakları...

Diğer erkek çocuklardan en uzun boylu olanı öne çıkıp kıvırcık veleti tuttu ve bir kardeşiymiş gibi yanına çekti. Joceline rahatlamış görünüyordu. Az önce parmakları çocuğun pamuksu tenine değdiğinde çok garip hissetmişti. Daha önce hiç küçük bir çocuğa dokunmamıştı. Aklına onları kurtarırken ki sahne geldi ve o küçük vampir kız... Biraz sinirlendi. Birileri kuralları çiğnemişti. Tahtının yanına yürürken kaşları çatılmıştı bile.
"Güneşli odalardan birini hazırlayın. Muhtemelen içinde iki kişi olacak." dedi katı sesiyle. Bu emirin kendilerine geldiğini hisseden duvar dibinde sap gibi dikilen muhafızlar başlarını kaldırıp harekete geçtiler. Toplantı salonunun çıkış kapısına yakın yerde dikilen çocuk grubunun yanlarından geçip çıktılar. Joceline yumuşak tahtına oturdu. Önünde diğer krallıklardan gelen bir yığın mektup vardı. Muhtemelen hepsi hâlâ kaybolan çocuklar için aşağılayıcı suçlamalarda bulunuyordu. Birini bile açıp okumak istemedi. Dirseklerini masaya koyarken gözlerini çocuklarda gezdirdi. Hepsi Joceline'e bakıyordu. Her biri ayrı ayrı hisler duyuyor gibiydi. Kimi bu ürkünç bakışlara sahip kraldan korkuyor olabilirdi, kimi kurtarıcı kahraman gözüyle bakıyordu, kimi de yeni bir kötü adamın eline düştügünü düşünüyordu belki de. Hepsi, en büyükleri on bir yaşında görünen masum çocuklardı. Kim onlara kötülük yapmak isteyebilirdi ki?

"Ben yok iken Loki ile görüşme yapılmış sanırım." dedi Joceline biraz daha gevşek bir sesle önündeki parşömenlerden birini eline alıp üzerinde yazan notlara bakarken.
Joceline'e en yakın sandalyede oturan yahudi kılıklı, kara sakallı olan Vilppu adındaki şövalye keyifle konuştu.
"Görüşmemiz oldukça iyi geçti. Kendileri Mige Margera ve Rhys Jussi Eyes'ın yardımlarıyla oldukça açıklayıcı konuştular."

"Ben yok iken toplantıyla Mige ve Rhys mı ilgilendi?"

"Hem de oldukça başarılıydılar Kral'ım."

Joceline başının üzerinde duran kedi kuru kafa ve iskeletlerinden oluşan gotik tacına dokundu.
"Peki ya şu kara büyücü? Onu nereden buldunuz?"

Sessizlikle Dans - II -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin