11.bölüm

217 31 0
                                    

~Sessizlikle Dans~ 11.bölüm

Kahvaltı masasını mizahi sesiyle dolduran Mige, hemen yanında oturan gotik vampir Rhys'a bir şeyler anlatıyordu. Masanın başında oturan Joceline sessizce yemeğini yeme taraftarıydı, tabağındaki haşlanmış yumurta dilimini özel sosa bulayarak ağzına attı. Sosun garip bir tadı vardı. Öte yandan lezzetli gelmişti. Masanın baş köşesinde yani Joce'un çaprazında oturan Amulet başını tutarak yüzünü buruşturmakla meşguldü. Eğer Norris yarım saat içinde gerekli iksiri yapabilirse Amy'nin baş ağrısı yarım saat sonra geçmiş olacaktı. Bu ağrıyla tabağındakileri yemek o kadar zordu ki. Neredeyse canı hiçbir şey istemiyordu. Şu masanın ortasında duran kasedeki taze ıslak dere otlarını bile yemek istemiyordu. Rhys tabaktan bir dal dere otu alarak burnuna dayadı. "Çok keskin kokusu var."

Masanın öbür başındaki köşede oturan Linde bileklerindeki incileri şıngırdatarak dirseklerini masaya koyup konuştu. "İşte o keskin kokudan Joceline hiç hoşlanmaz."

"Joceline keskin kokusu olan hiçbir şeyden hoşlanmaz." diye ekledi Mige. "Her neyse." Çeşitli yüzüklerle dolu elindeki çatalı tabağın kıyısına koyarak dolgun yanaklı yüzünü yanında oturan Rhys'a çevirdi. "Nerede kalmıştık. Evet. Noel babanın evini bulmak için dağa çıkmıştık. O gece Jhonny konakladığımız çadırın içine kar doldurmuş. Kıçım donmuştu. İnanabiliyor musun!"

Rhys kalın sesiyle gevrekçe gülerken tabağına bir kaç taze dere otu koydu. Rhys'ın öbür yanında oturan Burton ağzı dolu şekilde konuşarak dikkati üzerine çekti. "At arabasında yol boyunca ishal olan da Mige'ydi. Tanrım. Yolculuk berbattı."

Linde öne eğilerek lafa katıldı. "Ryan'ın şakası en berbatıydı."

Mige elini salladı. "Onu hatırlatma."

"Ah, Ryan Dunn mı?" dedi Rhys. Mige'nin çatlak tayfasını kim unuturdu. Başlarında bir tek ciddi ciddi dikilen sadece Joceline'di. Ona kimse şaka yapmak istemezdi.

Kahvaltı böyle anılar sohbetiyle devam ederken masanın üstüne aniden çıkan koca kurt herkesi bir anlık irkiltti.

Amulet elleriyle hayvanı kışkışladı. "Yaramaz Snowie! İn aşağı!"

Tabaklar devrildi ve reçeller masa örtüsüne aktı. Bardaklar düşüp her yer şerbet oldu. Masadaki herkes sıkıntıyla hahıflanıyordu. Mige, "Lanet Snowie." diye söylenirken, Rhys ıslak eliyle boş bardağını kaldırırken, "Biram ziyan oldu." diyordu dudak bükerek.

Koca kurt devasa ayaklarıyla masada yürüdü. Gözüne kestirdiği yumurta tasına pembe dilini daldırarak kabaca yaladı. Saray hizmetçileri gelip Snowie'yi oradan aldılar.

"Yaramaz koca kurt." dedi Linde arkasından.

Kahvaltı masası kurt tükürüğüyle talan edilmişti. Parlak ve vıcık vıcıktı. Herkes bu duruma ne tepki verecek diye Joceline'e bakar olmuştu. Masanın başında şaşırtıcı derece tepkisiz duran Joce kuru ve temiz olarak kurtarabildiği mendiline ağzının kıyılarını silerek hiçbir şey söylemeden masadan kalktı. Amy'de hemen peşine takıldı.

"Snowie'ye kızmadın değil mi?" diye sordu arkasından yetişmeye çalışan Amy. Joceline altın sarmallı kapıdan çıkarken başını iki yana salladı. Konuşmak, ağzını açmak istemiyordu.

Masada oturan Mige üstüne dökülen şerbeti silerken gülmemek için büzdüğü dudaklarıyla konuştu. "Bir gün Joceline bu kurdu s*kip atacak. Göreceksiniz."

Burton ve Linde kabaca gülerken bardağına yeni bira doldurmakta olan Rhys konuya oldukça ciddi yaklaştı. İnce solgun dudaklarını araladı. "Hey," dedi bir şey keşfetmişcesine. "Bu harika bir fikir."

Sessizlikle Dans - II -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin