- 12 -

1.8K 120 19
                                    

Merhaba :) Öncelikle iyi pazarlar. Bu bölüm yine gelecek kesimden ve Melis'in ağzından fakat bu bölümden geçmiş kesime ve başka karakterlerin anlatamına da geçeceğim. Bu arada son bir not olarak eğer aranızda Zehirli Sarmaşık okuyucusu varsa, 8.bölümü ekledim ona da bakabilirsiniz :) Şimdi keyifli okumalaar :)

Akşam Yemeği 

MELİS

   "Ve bu kadehi, aramıza yeni katılan yengemiz için kaldırıyorum."dedi Cenk ve elindeki boş su bardağını kaldırarak Deniz'in kız arkadaşı İrem'i selamladı. Masadaki herkesi bir kahkaha alırken, gözlerimi teker teker herkesin üzerinde dolandırdım ve bu mutlu anıyı sonsuza kadar aklıma kazıdım. Sonunda, her şey yolundaydı, herkes mutluydu. Kuzey ile evliliğimiz mükemmel ilerliyordu ve bazı şeyleri aşabilmiştik. Ayrıca, Kuzey o evlenince değişen erkeklerden olmadığını da kanıtlamıştı. Her şeyde bana yardımcı oluyor ve arada küçük jestler yapmayı ihmal ediyordu. Edalar'a gelirsek, Cenk oğluyla çok iyi anlaşıyordu çünkü ikisinin akıl yaşları birbirine yakındı. Fakat Cenk'in bu küçük bir çocuk gibi tavırlarının bazen Eda'yı çıldırtıyordu. Yine de, Eda evde iki çocuk birden bakmaya alışmış gibiydi.  Deniz'e gelirsek, o da aradığı mutluluğu sonunda bulmuştu. İrem'i bir akşam yemeği organize ederek bizlerle tanıştırmak istediğine göre onu gerçekten seviyor olmalıydı. Bana kalırsa, bu birliktelik nikah masasında bitmeliydi çünkü, Deniz'in mavi gözlerinde uzun zamandır böyle ışıltılar görmemiştim. 

    Cenk aklımı okumuş gibi, "Düğün ne zaman?"diye hızla sorduğunda, gözlerimi yan tarafımda oturan İrem'e çevirdim. İrem, şakaya vurmak istermiş gibi kocaman sırıttı fakat bunun bir maske olduğunu biliyordum. Cenk, İrem'i utandırmıştı ve İrem kızardığını belli etmemek için gülüyordu. Deniz yan taraftan uzanıp güven verici bir şekilde kolunu İrem'in omzuna attığında, Cenk kaşlarını kaldırarak, "Ooo"diye bağırdı. Akşam yemeği için bulunduğumuz şık ve gösterişli mekandaki, neredeyse bütün gözler Cenk'e doğru dönerken, Kuzey Cenk'in yakınında olması avantajını kullanarak Cenk'e bir tane patlattı ve bir baba edasıyla, "Salak salak bağırma."dedi. Cenk'in evlenmesi ve baba olması Cenk'e hiçbir şey katmamış gibiydi, sadece gerekli yerlerde olgun davranıyordu. Eda bundan genellikle şikayet ediyordu ama, Cenk'e bu haliyle aşık olduğunu da unutmamak gerekiyordu. Ne kadar şikayet ederse etsin, Cenk'i bal gibi seviyordu. 

    Kuzey'in uyarısının ardından Cenk çenesini kapatıp yemeğine döndüğünde masada bir sessizlik oldu ve bu hiç hoşuma gitmedi. Sanırım masadaki can sıkıcı sessizliği dağıtan tek kişi Cenk'ti ve o susunca ortam yeniden sıkıcı bir hale bürünmüştü. Bu sefer ben konuşmaya karar verdim ve, "Ulaş nasıl?"diye sordum.

    Eda, elindeki çatalı bıraktı ve gözlerini bana çevirip,"Gayet iyi, sağlıklı bir şekilde büyüyor."diye cevapladı beni. Gülümsedim. İrem gözlerini Eda'ya çevirirken, "Oğlunuz mu var?"diye sordu heyecanlı bir şekilde. Deniz'in daha önce bahsettiğine göre İrem çocuk doktoruydu, bu durumda çocukları çok seviyor olmalıydı. 

     Eda başını nazikçe başını salladığında, Cenk mavi gözlerini bana çevirdi ve hınzır bir şekilde gülümsedi. "Sizin çocuk nerelerde en gözde yengem?"diye sorduğunda bu sefer kızarma sırası bendeydi. Ben, İrem gibi yüzüme bir maske takınıp rol de yapamazdım. Gözlerimi tabağıma çevirip yemeğimle oynamaya başladım ve Cenk'i duymazdan geldim. Bu konuda bir cevap veremezdim, verirsem daha da kızarırdım. 

    Kuzey bir kez daha Cenk'in ensesine patlattığında Cenk kaşlarını kaldırıp şaşkın bir şekilde , "Bu ne içindi?"diye sordu. Kuzey kaşlarını çatıp, "Sanki bilmiyorsun."dediğinde Cenk omzunu silkti ve önündeki yemeğe gömüldü. Ben de sessizliğin artık en iyisi olduğuna karar verdim çünkü  Cenk'in kimi utandıracağı belli olmuyordu. Önümdeki su bardağından bir yudum su aldım ve yemeğime döndüm. Fakat, tek yaptığım şey çatalımla tabaktaki bezelye tanelerini bir o tarafa bir bu tarafa ittirmek ve sıkıntılı bir şekilde iç geçirmek oldu . Öğlende hiçbir şey yemememe rağmen aç değildim, midemin üstünde sanki bir fil oturuyordu ve o fil midemin iyice birbirine yapışıp küçülmesine neden olmuştu. Sanki bir lokma yesem fazla gelecek ve kusacak gibiydim. 

Melis'in Anı DefteriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin