GERÇEK YALANLAR (Tamamlandı)

Bölüm 8

Yoğun sevgi içerikli bölüm isteği üzerine buyurun efendim 😍

Ecrin, Alp'in evine girdiğinde salonun ortasındaki gömlek öbeğini görünce şaşkınlıkla baktı. Öbeğe sıkıntı ile bakan Alp ise daha komikti. Beyaz ve mavi rengin ağırlıkta olduğu gömlek topluluğunun oldukça sıkıntı veren bir durum içerdiği kesindi. Alp elini uzatınca Ecrin yanına oturdu. Dudak büken adam başını kızın omzuna yasladı.

"Canım bu yaslı halinin nedeni nedir?"

"Aşkım ya... Bunların hepsi kirlenmiş."

"Ee... At makineye yıkansın"

"Makineye at, sonra çıkar teker teker as, kuruyunca topla ve en acımasız yanı ütüle. Off... Yapmak istemiyorum. Yenilerini alsam daha eziyetsiz olur"

Ecrin gözlerini devirdi ama sonuç değişmedi. Alp'in yüzünde hala bıkkın ifade duruyordu. Kalkıp gömlekleri kucakladığı gibi banyoya giderek hepsini makineye tıktı. Elinde kirli çamaşırlar olsa bile mis gibi parfüm kokusu geliyordu. Deterjan ve yumuşatıcıyı ekledikten sonra çalıştırdı.

"Hayatım sen önceden ne yapıyordun?"

"Kirlenince hepsini kuru temizlemeye veriyordum. Hatta çalıştığım şubedeki herkes benim gibi olduğu için anlaşma yapmıştık, temizleyici bize indirim yapıyordu. Adam aylık kazancının çoğunu bizden çıkartıyordu. Burada kuru temizlemeci nerede bilmiyorum"

"Üşengeçliğin dibini bulmuşsunuz. Yinede iyi olmuş, en azından kazançlı biri varmış."

"Bebeğim ben ütü yapmayı bilmem ki"

"Bakarız bir çaresine"

Alp yanına sokulup kollarını beline doladı.

"Benim ütülerimi sen mi yapacaksın? Evimin hanımı gibi..."

"Yoo... Ya sen öğrenirsin ya da kırışık gömlekle gidersin"

"Sonra demezler mi kadına bak sevgilisini ütüsüz kıyafetlerle dolaştırıyor diye?"

"Yok, ne pasaklı adam derler"

Çaresiz ve boşa giden girişimler... Alp'in bir an önce kuru temizleyicinin yerini öğrenmesi gerekiyordu yoksa gerçekten pasaklı damgasını yiyecekti. Hazır sevgilisi kollarındayken bu fırsatı değerlendirmemek aptallık olurdu. Boynuna bıraktığı küçük öpücükler Ecrin'i huylandırdı ve gülmeye başladı. O güldükçe Alp daha çok yapıyordu. Kahkaha boğulan kadını koltuğa yatırıp üzerine yattı. Ağırlığını vermemeye ne kadar özen gösterse de yinede biraz eziyordu.

Yüzünü okşayıp gözlerinin içine baktı. Hep bunu yapmıştı, izler, gözlerinin içine bakardı ama Ecrin bunu bilmezdi. Şimdi ise yakından görebiliyor hatta dokunabiliyordu.

"Seni seviyorum be güzellik."

Ecrin de ona gülümseyince burnunu öptü. Yeterlimiydi? Asla. Böyle yakın dururken, bu kadar aşkla severken yetmiyordu ve yetmeyecekti.

"Kokunu duyarken, tenine dokunurken kendime engel olmakta zorlanıyorum. Sana yalan söyleyemem, seni istiyorum."

"Alp..."

"Seni zorlamak ya da zor durumda bırakmak için söylemedim. Hislerimi bil istedim. Sevdiğim kadının her şeyini istemek suç değil ki. İşten arta kalan zamanda görüşebiliyoruz sonra akşam evlerimize gidiyoruz. Bu bana yetmiyor Ecrin. Ben seninle bütün olmak istiyorum. Yanımda, yatağımda, kollarımın arasında uyutmak istiyorum seni. Belki erken bir istek ama... Sadece bil istedim"

Ecrin kendi duygularını biliyordu, Alp'ten farklı hissetmemesine rağmen sanki biraz daha kendilerine zaman tanısalar daha iyi olacakmış gibi hissediyordu. Kendini bıraksa şu an onunla birlikte olabilirdi ama nedense mantığını dinlemek istedi. Nedenini o da bilmiyordu sadece içi bunu söylüyordu.