Bölüm 10

4.4K 628 233
                                    

Alp hiç istemediği yola ayakları geri giderek çıktı. Ecrin'e belli etmemeye çalışarak yorulmuştu. Şimdide başına geleceklerden habersiz çıktığı yol her zamankinden kısa geldi çünkü düşünceleri onu çok oyalamıştı.

Ecrin, Alp'in ardından vakit kaybetmeden yola çıkmış belli mesafeyi koruyarak taksiye takip ettirdi. Alp'in aracı metruk evin bahçesinin hemen girişinde durdu. Yavaş ve isteksiz adımlarla eve yürüyüşünü izledi. Burada ne kadar kalacağını bilmiyordu. İçeride kimi göreceği ise merakını en üst düzeye taşıdı. Böylesine viran bir yerde kimin yaşayacağını tahmin edemedi. Neden bakımsızdı? İnsanlar yaşadıkları yeri kendi zevkine göre güzelleştirirdi fakat burada yaşayan her kimse ruhunu eve yansıtmıştı sanki.

Taksici Ecrin'e dönüp baktı.

"Burada olmak istediğinize emin misiniz? Pek güvenli bir yere benzemiyor, çok tenha"

"Biraz bekleyebilir miyiz?"

"Tabii"

Alp kapıya gelip durdu. Derin nefes aldıktan sonra kaçınılmaza doğru kolunu kaldırıp yumruğunu sıkarak kapıyı çaldı. Sessiz kadının açtığı kapıdan girdiğinde Timur'un camın önünde beklediğini gördü.

"Merhaba... Bu zamansız çağrının nedenini merak ediyorum"

"Gel Alp. Konuşmamız gerekenler var, önemli"

Alp koltuğun ucuna oturup gözlerini Timur'a dikti. Önüne konulan çay için başıyla teşekkür etti ama elini bile sürmedi.

"Geçen gün önemli bir haber aldım. Seni aramadan önce çok düşündüm. Bundan sonra ne yapmam gerektiğine karar vermem gerekiyordu. En doğru hareketi yapmak istedim ama ne karar verirsem vereyim herkesi mutlu etmeyecekti. Hayatımın yarısında bu sandalyeye mahkûm kalarak zaten yeterince acı çekiyorum. Bundan sonrasında biraz mutluluk istiyorum Alp"

Cümleler birbirini takip ettikçe Alp'in gerginliği artmaya başladı. Bir türlü konuya gelmeyen adam uzattıkça uzatıyor bu da Alp'i kötü düşüncelere sevk ediyordu. Timur ile tanıştığı günden beri normal olmayan çok olay yaşamıştı.

Yıllar önce tesadüfen bankada tanışmışlardı. Timur, ona özel finans danışmanı olmasını teklif etmiş ve oldukça dolgun bir teklif sunmuştu. Tek bir şartı vardı ki o da kimsenin Alp'i tanımaması ve bilmemesiydi. Başta garipsememişti fakat iş yapmaya başladıktan sonra Timur'un ailesinin, özellikle de babasının farklı bir adam olduğunu anlattıklarından öğrenmişti. Timur, kendisi için kaçış planları yapıyor ve bunu gizlilik içinde yapıyordu. Aile işini devam ettirirken bir yandan da kendi geleceği için gizli yatırımlar yapıyordu. Aldığı her arsa, ev Alp'in üzerine yapılıyordu. Timur'un üzerinde sadece ailesinin verdikleri vardı. Babasının son derece baskıcı, nefes alışlarına bile karışan bir adam olması Timur'u çok bunaltıyordu. Bir abisi olduğunu bilse de ne adını duymuş ne de kendisini görmüştü. Tüm iletişimleri telefonla yapıyor, mal alımı yapılacağı zaman görüşüyorlardı. Tüm banka işlerini Alp yönetiyordu.

Alp sabırsızca beklerken Timur asıl konuya geldi.

"Babam ölmüş..."

Bu haber Alp için adamın çocuklarından daha çok yıkım oldu. Timur'un az önce sarf ettiği cümleler ile bu haberi birleştirince Timur'un aklından geçenleri az çok anladı. Oturduğu yerden yavaşça kalkıp yumruklarını sıkarak bakmaya devam etti.

"Hayatımızı karartan adam artık yok. Beş yıldır ölü olarak yaşıyorum. Sevdiklerimden uzakta, tek başımayım ama artık bu eziyet bitsin istiyorum Alp. Ben abimin yanında olmak istiyorum"

"Ya... Ya Ecrin... Onu da yanına mı alacaksın? Bunu yapamazsın, buna izin vermem Timur. Anlıyor musun beni? Buna izin vermem. Ben o kadına aşığım, ilk gördüğüm günden beri aşığım. O köye gittiğimizde suyun başında ilk ben görmüştüm Ecrin'i ve sana yine ben göstermiştim. Güzelliğini gözüne sokana kadar izletmiştim. Sen onu beğendiğimi bile bile arkamdan iş çevirip gittin ve babasından istedin. Bir defa onu elimden aldın, sesimi çıkartamadım ama bir daha onu almana izin vermem. Anladın mı? Ona kavuşmuşken, kalbini kazanmışken bırakmam onu Timur"

GERÇEK YALANLAR (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin