"Size son kez soruyorum...
Herkes başını öne eğmiş öylece bekliyordu.
...bunu yapan, gören ya da herhangi bir bilgiye sahip olan şuan söylesin. Bu bir suçtur. Burada söylerseniz işinizden olmayacaksınız. Emin olun o kişiyi bulacağım ve polise götürmekten daha fazlasını yapacağım.."
Yine kimseden ses çıkmayınca Jimin tekrar konuştu.
" Pekala, flashlarınız, bilgisayarlarınız ve tabletleriniz aranacak. Şimdilik herkes işinin başına. Dağılın! "
Jiminin damarları çıkmaya başladığında yanaklarımı şişirdim.
Kim yapmış olabilirdi?
Herkes gayet iyi çalışıyordu ve uzun süreli çalışanlar vardı.
Yeni gelenler çok azdı ve onlarda tanıdıktı.
Hoseok sinirle masaya oturup homurdandı.
Herkesin kafası karışık olduğu için sanırım dağıtmak bana düşüyordu.
Ayaklanarak el çırptım.
"Hadi kalkın yetişecek dosyalar var. Zaten yapan kişiyi bulacağız tabletler ve flashlar aranacak. Sakin, tamam mı?"
İlk defa onları bu kadar sinirli görüyordum.
Hoseokun telefonu çalmasıyla odadan çıkmıştı.
Jiminin yanına gelip yanaklarını ellerimin arasında sıkıştırdığımda konuştum.
" Hadi Chim Chim ben şimdi gidiyorum. Dosyaları onaylayacağım sen de sakinleş tamam mı?"
Konuşmak için çabaladığında daha çok elimle baskı yaptım. Dudakları ön plana çıkıyordu ve dikkatim dağılıyordu.
Büzüşmüş dudaklarına öpücük kondurduğumda ellerimi de çektim.
Belime kollarını sardığında beni kendine çekti.
" Beraber benim odamda çalışsak?"
Dediğine karşı başımı aşağı yukarı salladığında toplantı odasından çıkıp ilk benim odama dosyaları almaya sonra da onun odasına girmiştik.
Bir süre beraber oturup çalışmıştık. Hiç bir sorun yoktu....Jiminin durup durup beni öpmesi ve sarılması hariç. Pekala istemiyor değildim, ama dikkatimi dağıtıyordu sersem.
Jimin aranan araçları kontrol etmeye gittiğinde içeri Min hyo girmişti.
"Dosyalar şuan bitti. Çizimler devam ediyor."
Dosyaları kapatırken başımı sallayarak dudaklarımı ıslattım.
"Pekala çıkabilirsin.."
Kapıyı kapatıp yaklaştığında kafamı kaldırıp sorar bakışlarımı ona yönelttim.
"Bay Park... Sizinle çalınan kreasyon hakkında konuşabilir miyim?"
Elimle sandalyeyi götererek diklendim.
"otursana?"
Başını iki yana sallayarak konuştu.
"Çıkışta bir kafeye gitsek ve konuşsak daha iyi olurdu.."
Biraz düşünsem de diretmedim.
"Pekala, olur"
"O zaman çıkışta aşağıda bekliyorum seni."
Samimiyete geçmesini düşünmeden başımla onayladım. O da odadan çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Brother~ -jikook-
Fanfiction"Soyadımı üvey kardeşim değil, eşim olarak almanı istiyorum Jungkook"