Mutfaktan çıkarken gördüğüm bedenle gözlerimi kaçırdım. Annem önümde durduğunda başımı kaldırdım. Birkaç saniye bana baktıktan sonra kolumu hafif bir şekilde tutarak beni salona götürdüğünde tekli koltuğa oturdum.
Gözlerim üçlü kanepede dizlerine kollarını dayayıp başını eğerek oturan jimine kaydı. Sonra tekrar gözlerimi anneminkileriyle buluşturdum.
"Ne zamandır?"
Boğazımı temizleyerek birkaç saniye bekledim.
"eve ilk geldiğimden beri..ama sevgili olmamız yeni."
Kaşları havalansa da ardından çatıldı.
"Neden bana söylemediniz? Bunca zamandır. Ayakta uyutmuşsunuz."
Bekledim. Neyi bekledim bilmiyorum. Konuşmak istemiyordum. Jimin başını kaldırıp etrafta gözlerini gezdirdiğinde gözlerim onun üzerindeydi. Tam konuşacaktı ki araya girdim.
"korktum.. Bu durumu iğrençlemenizden korktum, ki öyle de oldu, doğru düşünmüşüm..."
İmalı bakışlarımı anneme atıyordum o ise gözlerini bir an bile gözlerimden çekmiyordu.
" Jimin söylemeyi istiyordu. Ben izin vermedim..."
Annem dudaklarını ıslatıp ayağa kalktı.
" Kalkın. "
Dediği şeyle Jiminle göz göze gelmiştik. İkimiz de yavaşça ayağa kalktığımızda aniden kolları bedenlerimiz sardı. Yemin ederim orada ağlayabilirdim. Gözyaşlarımı içime attım.
" Aptallar. Size neden kızayım. Sevindim hatta. Keşke daha erken söyleseydiniz.. Ayrıca bunu nasıl anlayamadım ona şaşırıyorum. Sakın birbirinizi sevmekten vazgeçmeyin yoksa kafanızı kırarım düşünmeyin Bile! Ayrıca babanızı ben hallederim, sorun yok tamam mı? "
Kurduğu cümleler karşısında gözlerim dolarken sarılmasına karşılık verdim. Jimin de kollarını kaldırıp sıkıca sardığında gülümsedim.
Annemi seviyordum. Bir Melek olmasa da melek gibi bir kalbi vardı. Jimine aşıktım. Mükemmel bir sevgili olmasa da benim için yeteri kadar mükemmel bir sevgiliydi..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Brother~ -jikook-
Fanfiction"Soyadımı üvey kardeşim değil, eşim olarak almanı istiyorum Jungkook"