Arabadan hızlı adımlarla indiğimizde şirkete girip koşarak asansöre binmiştik.
"Toplantıya geç kalmadık değil mi?"
Jimin düğmeye basarken Hoseok söyleniyordu.
"Sakin ol Jungkook alt tarafı biraz geç uyandık. Toplantıya daha çok var."
Başımı sallarken arkama yaslandım. Apar topar evden çıkmıştık.
Belimde bir kol hissettiğimde Jimine baktım. Kafasını boynuma gömerek konuştuğunda huylanmıştım.
"Gece rahat uyuyabildin mi?"
Başımı hafifçe aşağı yukarı salladım.
Kafasını boynumdan çekmeden önce küçük bir öpücük bırakmıştı. Elleri yüzümü bulduğun başını yana eğmişti.
"Gözlerinin altı neden böyle o zaman?"
Ne diyecektim uyku tutmadı seni izledim mi? Gözlerimi etrafta gezdirerek aklıma gelen şeyle geçiştirdim onu. Gururum vardı benim.
"Uykum kaçmıştı, kalkıp çizimi tamamladım.."
Dudağının kenarı kıvrıldığında tek kaşım havaya kalkmıştı.
"Ne var? "
Gülerek belimdeki elini sıkılaştırdı.
"Dosyaları ofiste unuttuğunu söylememiş miydin?"
Tam dudaklarımı aralayacaktım ki asansör kapısının açılmasıyla asansörden indik.
Hoseok tembel adımlarla odasına giderken Yoongiyi görmesiyle üstüne atlamıştı çocuğun. Demiştim ben aptal manyak bir aşıktı o.
Jiminse yanağıma bir öpücük kondurup göz kırparak yanımdan ayrılmıştı. Pis herif onu blender'a sokup sokup çıkartasım geliyordu.
***
Bir saat sonraki toplantıya hazırlanıyordum. Kimse kreasyonun kimin çaldığını hala bilmiyordu. Sarah yeni yaptığımız kreasyonun yarısından fazlasını bitirdiğini söylemişti. Peh, kesin bu işte bir iş vardı.
Dosyaları düzenleyerek masanın üstüne koydum. Fazlaca çalışmıştı herkes bugün. Çalışanlar adına üzülüyordum, zaten geç çıkıyorlardı, şimdi hem daha fazla yoruluyorlar hem de geç çıkıyorlardı.
Bir yemeği hak ettiğimi düşünerek odamdan çıkıp kafeteryaya doğru ilerledim . Duyduğum sesle pek kimsenin kullanmadığı küçük mutfağa doğru ilerledim.
Kapının aralığını yavaşça elimle açarak içeri baktım.
Sarah?
Bir dakika, bir dakika
Min Hyo?
Min Hyo elindeki flashı Saraha verirken Sarah diğer elindeki flashı çöpe atıyordu.
Kirli tabaklardan birini aldığında kaşlarım çatık onları izliyordum. Tabaktaki yemeği çöpteki flashın üstüne dökmüştü.
Bir şeyler fısıldayarak kapıya doğru yürüdüklerinde hızlı adımlarla tuvalet koridoruna girdim.
Bir süre bekledikten sonra yavaşça koridordan çıkıyordum ki gördüğüm bedenle duvara yapıştım.
Jimin.
Elimi göğüsüme koyarak nefes alış verişimi düzenlemeye çalışıyordum. Niye bu kadar heyecan yapmıştım ki? Götüm tutuşmuştu resmen.
Jimin halime ilk önce gülse de sonra elini duvara dayayarak bana baktı. Diğer eliyle çenemi kavradığında başımı hafifçe yukarı kaldırmıştı.
"Jungkook, bir sorun mu var?"
Başımı iki yana sallayarak reddettim.
"Hayır, iyiyim. Sen bir anda çıkınca şey oldu..."
Dirseği yavaşça duvara yapışırken yüzü yüzüme doğru yaklaştırdı. Gözlerini yüzümde gezdirdikten sonra dudaklarını yanağıma bastırıp geri çekildi.
"Bütün gün odandan çıkmadın. Kendini bu kadar yorma... Yüzünü bile daha yeni görebiliyorum."
Başımla onayladığımda gözlerini kapatıp dudağını büzdü.
"Bir öpücük vermeden seni bırakmayacağını biliyorsun güzelim."
Göz devirerek sırıttığımda ellerimi yanaklarına yerleştirerek dudaklarımı dolgun dudaklarıyla buluşturup geri çekildim. Koşar adımlarla kaçtığımda arkamdan güzel gülüşünü duymuştum.
***
Toplantı odasına girdiğimde oturmak için yer ararken Jiminin yanındaki koltuğu görerek koşup koltuğu kaptım. Maazallah gelip pis totolular kapabilirdi bu koltuğu.
Son kişiler de toplandığında herkes sıradan fikirlerini sunuyordu. Cidden çalışıp gayret göstermişlerdi. Sıra Sarahtan sonra bana geldiğinde yerimden doğrularak bilgisayarın başına geçtim. Cebimdeki flashı taktığımda video oynamaya başlamıştı.
"Görünüşe bakılırsa Bayan Sarah, kreasyonu çalarken kameraları hesaba eklemiş fakat küçük mutfakta olduğunu akıl edememiş. Tüh, ne üzüldüm bak şimdi"
Flashback-
Iğrenç kokuyordu. Çöpe yemek değil başka bir şey dçkmüşlerdi sanki. Midemin bulanmasıyla bir poşeti elime geçirerek yavaşça çöp kutusuna daldırdım.
Elimi biraz dolaştrkdıktan sonra katı bir şeyin elime çarpmasıyla avucuma alarak elimi çıkarttım.
İşte!
Umarım çalışıyordu, çünkü artık ne işler döndüğünü merak ediyordum.
Çöpler çıkarılmadan önce flashı bulmanın zaferiyle Saraha birkaç beddua yağdırarak odadan çıktım.
Flashback end-
"... Ve de çalınan kreasyon."
Diğer flashı da taktığımda bu sefer çizimlerle dolu dosyamız çıkmıştı.
Sarah olanları sadece izlerken etraftakiler çatık kaşlarla ona bakıyordu.
İki flashı da bilgisayardan çıkardıktan sonra Saraha dönerek gülümsedim.
"Belki de tamamlayıp getirdim dediğin de çalıntıdır ha? Söyle bakalım onu hangi şirketten çaldın?"
3...
2..
1.
Sarah odadan koşarak çıktığında gülmemek için kendimi zor tuttum. Klasik Sarah oyunlarından bir tane daha. Severdi o dramı. Bir bakıma onun için yapmıştım yani.
Bilgisayarı kapatıp saygıyla eğildim.
"Toplantı bitmiştir.."
----------------------------------------------------------
Evet iki hafta oldu biliyorum ama özür dilerim.
Bu aralar bölümleri ne sıklıkla atarım bilmiyorum ama atmaya çalışıyorum zaman oldukça.💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Brother~ -jikook-
Fanfiction"Soyadımı üvey kardeşim değil, eşim olarak almanı istiyorum Jungkook"