4

9.7K 612 267
                                    

Gözlerimi rahatsız eden ışık sayesinde yavaşça gözlerimi araladım. Yüzümü Jiminin boynundan çekip yatakta doğruldum. Gözlerim Jimini bulduğunda yüzünü incelemeye başladım.

Burnu minicikti. Dudakları olduğundan daha da şişikti. Kahkülü onu çok daha şirin yapıyordu. Yanakları her zamanki gibi yumuşak ve dolgundu. İç çekerek kendime geldim. Jimini uyandırmamaya özen göstererek yatakta doğruluyordum ki belimdeki kolun sıkılaşıp beni çekmesiyle şaşkın bakışlarımı Jimine yönelttim. Gözlerini açmadan önce dudaklarını araladı.

" Nereye gidiyorsun?"

Gözlerini açtığında bakışlarımı üzerinden çektim.

"Aşağı kahvaltı hazırlamaya ineceğim, sen de gel"

Başını iki yana sallayarak kuruyan dudaklarını ıslattı.

" Biraz daha böyle yatsak olmaz mıydı?"

Cümlesini bitirir bitirmez kızarmaya başladığımı hissettim. Şaşkın bakışlarımı ona sunarken konuşmak için ağzımı açtığımda kapının açılmasıyla ikimizinde dikkati oraya döndü.

Hoseok içeri girip göz devirdi.

" Sonunda uyandınız. Güzel güzel abi kardeş yatıyorsunuz diye rahatsız etmek istemedim...

Dediği şeyden sonra yüzüm asılmıştı. Abi kardeş.. Jimine yandan baktığımda onun umursamadığını gördüm. Tek taraflı sevgi çok can yakıyordu..

.. Ama kalkın da kahvaltı hazırlayalım beceremediğimi biliyorsunuz!"

Tam konuşacaktım ki konuşmasını devam ettirdi.

" Jungkook, sen yemek yapmayı biliyor muydun? "

Başımı hayır anlamında salladım. Hoseok şirin bir yüz ifadesi yaparak Jimine baktı. Jiminin hızla yerinden doğrulmasıyla irkildim.

" Yine bana kaldınız. Kalkın da hazırlayalım hadi."

Hoseok bir şeyler söyleyip içeri gittiğinde Jimin belimdeki elini çekti ve yataktan kalkıp kollarını iki yana açarak esnedi.

***

"Jimin Hyung bunları nereye koyacağım?"

Jimin söylenerek Hoseokun yanına ilerledi ve yapacağı şeyi gösterdi.

Bense domates salatalık doğruyordum.
Bir anda arkamda hissettiğim hareketlilikle başımı çevirdim. Jimin ona bakmamı umursamayarak ellerimin üstüne ellerini kapamıştı. Başımı çevirip ellerimize baktığımda bir şeyler söylüyordu. Sahi ne söylüyordu? Duyamıyordum. Kesmeme yardımcı olarak parmağımı o kadar yakın tutmamamı söyleyip çekildi.

Çekildiğinde boşluğa düşmüş gibi hissetmiştim. Bu aralar hiç kendimde değildim. Dediği gibi yaparak işime devam ettim. Hepimiz bitirdiğinde artık masa hazırdı.

Bir sandalyeyi çekip oturduğumda Jimin yanıma Hoseok tam karşımıza oturmuştu. Havadan sudan bir sohbet başladığında aynı zamanda yiyorduk. Hoseok tabağını bitirdiğinde kalkarak ikimize baktı. Ağzındaki lokmayı bitirdiğinde parmağıyla ikimizi gösterdi.

" Siz ikiniz yarın şirkete geliyorsunuz."

Jimine dönerek devam etti.

" Ona söyledin değil mi?"

Jimin çubukları bırakıp dilini dudağında gezdirdi.

" Babam söylemiş"

Hoseok hafifçe başını salladı ve tekrar bize döndü.

" Demek istediğim geç kalmayın. Yarın erkenden yerlerinizi alacaksınız, şimdi ben yukarı çıkıp çizimleri kontrol edeceğim. Siz de yavaştan çalışmalara başlayın"

Havalı bir şekilde yürüyüp yukarı çıktığında kıkırdadım. Tatlı ve komikti. Hoseok işte.

Kafamı Jimine çevirdiğimde bana baktığını fark ettim.

" Eşek sıpasına bak abisine artistlik yapıyor."

Dediği şeye karşılık gülümsedim. Kalkıp ikimiz de masayı toplamaya başladık.

" Masayı topladıktan sonra istersen film izleyebiliriz sonra da çizimlere çalışırız olur mu?"

Başımla onayladım. Masayı toplamayı bitirdikten sonra Jimin mısırı ve tencereyi çıkardı.

" Sen filmi seç ben de mısırları patlatayım"

Anladığıma dair bir mırıltı çıkarıp salona girdim. Koltuğa yerleşip kumandayı aldım. Televizyonu açıp ve filmlerde gezinmeye başladım. Pekala ikimizinde bilim kurgu sevmediğini biliyordum. Komedide de buradaki filmler sıkıcıydı. Buna göre ya romantik ya da korku kalıyordu.

Şimdi romantik seçersem utancımdan domates olurum. Ama korku seçersem bir yerlerimi bırakabilirim.

Düşüncelerimle savaş verirken içeri Jimin girdi. Mısırı ve içecekleri masaya bıraktıktan sonra yanıma oturdu ve kolunu koltuğa attı.

" Seçebildin mi?"

Biraz durup bekledim. Elimi saçlarıma atıp karıştırdım ve kumandayı ona uzattım.

" Hayır"

Kumandayı alıp biraz gezindikten sonra korku filmi açtı. Kumandayı masaya koyup mısır kasesini aramıza aldı. Ben de arkama yaslanıp olabildiğince filme odaklanmaya çalıştım.

Gece kesin uyuyamayacktım..

Brother~ -jikook-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin