3

11.2K 669 529
                                    

Yağmurun hızlanması ve şimşeğin tekrar çakmasıyla irkildim. Hafifçe yatakta doğrulup telefonumu elime aldım.

00:37

Kocaman adam olmuştum hala fobilerim vardı. Gözlerimi sıkıca kapatıp tekrardan yattım. Korkmayacağım, uyuyacağım korkacak bir şey yok.. Nefes alış verişlerim düzene sokmuşken tekrardan şimşek çakmasıyla yataktan fırladım. Burada yatmaya devam edersem çıldıracaktım.

Ellerimi saçıma daldırıp sağa sola bakındım. En iyisi salona inip televizyon izlemekti. Zaten bugün annemler tatile gitmişti. Jimin Hoseok ve ben kalıyorduk. Televizyonun sesini kısar otururdum.

Parmak uçlarında minik adımlar atıyordum. Kapıya geldiğimde yavaşça kulbu tutup bastırarak geri çektim. Odadan çıkabildiğimde şimşeğin çakmasıyla minik adımlarımı hızlandırdım. Merdivene doğru ilerlerken duyduğum sesle yerimden zıpladım.

"Jungkookshi!"

Fısıldayanın Jimin olduğunu görmemle elimi göğüsüme koydum ve derin nefesler aldım. Az daha altıma yapıyordum. O da yavaş adımlarla yanıma geldi.

" korkuttum mu?... Özür dilerim."

Sorun değil anlamında başımı salladım.
Dudaklarını yalayıp sözüne devam etti.

" Neden bu saatte uyanıksın?"

Dediği şeyle elimle camı gösterdim.

" Şimşek.. Korktum.. Uyuyamadım."

Cama bakıp başını salladı. Şimşekten korktuğum yeni aklına gelmiş gibiydi.
Bu sefer ben sormak için dudaklarımı araladım.

" Sen? Sen neden uyanıksın? "

Eli ensesine gitti ve esnedi. Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım fazlasıyla şirindi.

"Uykum kaçtı."

Başımı salladım.Tekrar şimşeğin çakmasıyla dizlerimin hafiften titremeye başladığını hissettim. Jimin fark etmiş olacak ki önce bacaklarıma sonra bana baktı.

" Annem sen küçükken korktuğunda seninle yatarmış,sen de sakinleşirmişsin.. İstersen, benimle yatabilirsin.. Sakinleşeceksen yani uyuyabilmen için.."

Jiminle uyumak mı? Tanrım bana bu şansı verdiğin için sana teşekkür ederim.
Biraz düşünürmüş gibi yapıp başımı salladım.

" Haklısın öyle oluyordu....Pekala beraber yatalım. "

Bu cümle tuhaf hissetmeme sebep olmuştu. Jimin gülümseyerek bileğimden tuttu. Yavaşça odasına girdiğimizde Hoseoku uyandırmamaya çalışıyorduk. Odasına girdiğimiz anda gelen koku beni mest etmişti. Gerçi yanıma geldiğinde bile bas bas bağırıyordu ben buradayım diye.

Jimin bileğimi bırakıp kapıyı yavaşça kaparken ben de yatağa girdim. Kokusu giderek artmıştı ve beni mayıştırmıştı. Şimşek mi? Duymuyordum bile.

Jimin minik adımlarla geldiğinde yavaşça yanıma kıvrıldı. Bir kolunu belimden geçirdi, diğerini de benim ona sarılmam için kolumdan tutup beline koymuştu.

Aniden gelen cesaretiyle kafamı göğüsüne yasladım. Sanırım sarhoş oluyordum. Onun kokusu beni sarhoş ediyordu. Bağımlılık yapacağından emindim.

Hiç daha önce bu kadar yakın olmamıştık. İlk geldiğimde aramız soğuktu fakat giderek yakınlaşmıştık. Şimdiyse onun yanında yatıyordum. Kardeşi olarak..

Brother~ -jikook-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin