Gemideki günler zaman zaman işlerle zaman zamandan yunus ile yaptığımız sohpetler ile geçiyordu .Artik herkesle arkadaş olmuş aralarına kabul edilmiştim.Artık akşam olunca hemen yatmıyor, arkadaşlarımın sohpetlerine ortak oluyordum.
Gecelerden bir gece herkes ya-
takhanede sohpet ediyorlardı bazıları alt yataklarda ikişerli üçerli guruplarda,bazılarıda ranzanın üstünde tekkişi oturu-yordu. Ben alt tarafta oturduğum için yanımda sevdiğim bi arkadaşım vardı birisi konuşmaya başladı" Beyler duydunuzmu bu akşam ümit burnundan geçiyormuşuz" yunus bana ümit burnundan bahsetmişti gemiyi güneye doğuya doğru sürükleyen akıntı ve firtina birleşince çok tehlikeli bir duruma düşerlermiş.
Çocuk devam etti " Eğer bi fırtı-naya kapatırsak ve suya düşerseniz sizi ben kurtarırım" diyince bi başkası " oğlum sen yüzme bilmiyodun dimi" diyince herkes birden gülmeye başladı...Herkes yttıp duyduğunda yunus gece bekçiliğini yapmak için uygulayıp hazırlanıp dümene geçmişti.
Biz uyuduktan tahmini üç saat sonra büyük bi gürültü patlak verince hepimiz fırtınaya yakaladığımızı anlayıp güverteye çıktık,fakat ben korkudan yatakhaneye geri girip sarhoş ve herşeyden habersiz ayakkabıları ve çoraplarımı giyip sakinleşmeye calisiyordum. Fırtına okadar kuvvetliydiki gök gürültüleri bi bomba sahasına gibi hissettiriyordu ve yıldırım-lar ise güverte pencerelerinden girip kapkara odayı korkunç bi şekilde aydınlatıyordu tam odadan çıkacakken yunus gelip " ömer dışarısı çok tehlikeli sakın dışarı çıkma" diyince dışarıdan "KARA GÖRÜNDÜ" diye bi ses gelince hemen çıkıp bi iki dakika sonra tekrar gelince yüzü asık bi şekilde " kahretsin" diyince çok şaşkın bi şekilde " ne oldu kara göründü diye sevinmedinmi " diye sorunca sol eyiyle arka cebinde katlanabilir bi teleskop çıkarıp sağ eleyle kar tarafını gösterip " bak orası kara fakat o kararın bir mil açığında birsürü kayalık var eğer gemi bu hızla oraya çarparsa hiçbir şekilde kurtulamayız" diyince korku içinde " peki ne yapacaz" diye sordum oda derin bi nefes çekip verince " üzgünüm ama herkesi uyaracak zamanımız yok ya kurtulmaya çalışırız yada herkesi uyarmaya çalışırız diyince
" herkesi uyaralım" dedim ve herkesi beş dakika boyunca uyarmaya çalıştık fakat herkes çok telaşılıydı ve o anda gemiden atlamaya karar verdim.
Yunus ile bulabildiğimiz ilk tahta parçalarına tutunup geminin arkasından suya atladık fakat suya anladığım gibi tahta elimden kaydı onu tutmaya çalışacağıma başka bi tahta bulup ona tutundum.
Karaya çıkmak için debelenmeye ve kulaç atmaya başlamış aynı zamandada gemiden atladığımda gözden kaybettiğim yunu arıyordum ama şu anda ilk önceliğim karaya çıkmaktı ben
karaya çıkmaya çalıştıkça dalgalar beni dövüyor geri sürüklüyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Issız Ada ve üç arkadaş
Adventuremercanlar bitkiler ve bir ada isimleri ömer,yunus va sayid olan bu üç arkadaşın hayatta kalmalarını sağlayan şey ,son umutları bu ada