Bölüm 9: Avcılık

39 3 1
                                    

Adadaki dört ihtiyacımızdan üçüncü halketmiştik suyumuz, ateş ve barınağımız vardı ama şu anda düzgün bi yiyecek kaynağı bulmalıydık,ama hem ava giderken avlanmamak için hemde varsa avlayacağımız hayvan için (adada av hayvanı olmasının garantisi yok) bize silah lazımdı, ama tabiki ateşli, barutlu tüfekler deyil, ok ve yay, mızrak veya ip sapan gibi silahlar yapacaktık
Silah olarak ikimizde yay ve ok istiyorduk hem menzilliydi hemde ayrıca yapacağımız mızraklarlada yakınımızdaki tehlikeyi savuşturacaktık.
Fakat iyi hoşta bi bıçağımız bile yoktu bizde bu yüzden birkaç midye kabuğu, kırılmış taşlar (kırılınca kesinleşiyor) vede kırık denz kabuklarını alet olarak kullanarak silahlar yapacaktık;
Ağaçlardan kırdığımız dalları başta midye kabuklarıyla sonrada diğer aletlerle yonttuk sonrada palmiye ağacının govdesindeki liften ip yaptık bunu yapmamızı da yunusun, lifi farklı bi tür örmesine borçluyuz.
Yaptığımız bu kirişide ekleyip yayı tamamladık (kiriş:yayın ip kısmı) sonrada okları yapmaya başladık ve tabiki ok yapımı yayın yapımından bin kat daha kolaydı yalnızca düz ve hafif dalları kabuğundan soyduk, kuş tüyleri ekledik ve son olarakta uçlarını önce ateşe tuttuk sonrada taşlara sürerek ok uçlarını sivrileştirip okları tamamladık.
Mızrak içinse yalnızca uzun, düz bi dalı önce ateşte tuttuk sonrada sivrilestirip silahlarımızı test ettik.
Silahlarımızı test ettikten sonra ormana girip neler bulabileceğimize bakındık.
Ormana girmemizden bir saat geçmesine karşın hiçbir hayvan izine rastlamadık ama sonunda bi patika bulduk,başta bunun bi insan tarafından açılan bi patika zannettik fakat  meğerse yabankoyunu iziymiş ama yinede bu hayvanları avlayabilirdik.
Patikayı takip edip bi uçurumun aşşasına keldik bi uçurum doksan dereceyle alaçalmış ve bu duvarı oluşturmuştu ve yer yer sarmaşıklar ile kaplıydı ama en iyiside bu duvarın altında otlayan 15-20 adet irili ufaklı birsürü koyun ve keçinin 4-5 adette kuzunun dolaşmasıydı.
Bu harika manzara karşısında ağzımız sulanıyor günler sonra yiyeceğimiz güzel yemeğin hayalini kuruyorduk tam  yaylarımızı çekip tam birini vuracakken arkamızdan esen bir rüzgar nedeniyle hayvanlar kokumuzu alıp var güçleriyle kaçtılar.
O anda okadar sinirlendikki ben kendi okumu bi ağaca atıp sapladım ve yunusa döndüm oda öfleyip pöflüyor ve tekmesiyle yerdeki çimenleri havaya kaldırıyordu ve benim gibi okunu çekip duvara attı derken oku duvara girdiğini görünce çok şaşırıp hemen oraya koştuk duvardan büyüyen sarmaşıkları bir kenara çektiğimiz anda çok şaşırtıcı birşey gördük meğerse...

Bölümün sonudur fakat diğer sayfada devamını bulabilirsin.

Issız Ada ve üç arkadaşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin