Duyduğumuz o yardım sinyalinin kaynağı bulmak için yola çıkmak için biraz yolluk hazırladık bu yolluk yaptığım çantaya koyduğumuz:
İki adet hindistancevizi ( ham )
Ve biraz tütsülenmiş etten fazlası deyildi.
Ayrıca yanımıza her ser şeye karşı hazırlıklı olmak için, yunusun yayını vebende mızramı aldık ben artık mızrağa alışmış yay kullanmamaz olmuştum.
Herşeyi hazırlayıp sesin tekrar gelmesini bekledik ses aniden tekrar duyduğumuz gibi, yunus önde ben arkada hızla oraya doğru koşar adımla oraya doğru yola koyulduk.
Ses birden kesilince busefer yönümüzü kaybetmemek için birazdaha yavaş şekilde ilerleyip sesin kaynağınını bulmak için tüm duyularımızı harekete geçirip dikkatle ilerledik.
Sesin kaynağını bulma umuduyla ilerlerken aniden ses tekrar geldi hemen koşmaya başladık yirmi saniye boyunca aralıksız koştuktan sonra aniden bi açıklığa ulaştığımız gibi elindeki bi sopayla ağaç dalına asılı tenceteye vuran sayid'i görünce hepimiz şaşkınlık ve sevinçle birbirimizle sarıldık.
Said bizi bi ateş başına oturup nasıl kurtulduğumuzu ve kurtuldukyan sonra ne yaptığımızı anlattık ondan sonrada sayid bi iç cçekip söze başladı " o fırtınada zarzor birşey görür olmuştum ne yapacağımı bilemeyip deli gibi etrafa bakarken sizin atlayıp hızla bu kara parçasına geldiğinizi görünce-" yunus sözünü kesip " sayid o adadayız"
diyince sayid bi iç çekip " tahmin etmiştim... neyse sizinde atladığınızı görünce samet ile sizingibi, bi tahtaya tutunup suya atladık,ama siz tahmini olarak karaya çıktığınız zaman akıntı adanın kuzeydoğu tarafına yönelince doğal olarak bizi otarafa doğru sürüklemeye başlayınca samet ağniden büyük bi dalganın gücüyle sahildeki bir kayaya sırtüstü çarpıp kan kustuğunu gördüğüm anda dehşetle ona yüzüp onu karaya çıkartıp sırtüstü uzattım ve onunla ilgilendim.
(...)
"Birkaç gün önce" ( bizim geldiğimiz yönü işaret edip ) şu tarafta bi duman görünce yerimi belli etmek için bi yol aradım ama çok kötü durumda olduğu için onunla ilgilenmeli ve burdan ayrılmamalıydım bu yüzden bende bulduğum bi tencere ile mors alfabesiyle yardıma ihtiyacımız olduğunu anlatmaya çalıştım ve sonunda siz geldiniz " yunus ise " Hmm... peki samet nerde" diyince sayid bi iç çekip " bugün öldü mezarıda ilerde kumsalda" diyince birlikte sayidin mezarına gittik.
Oraya vardığımızda sametinki ile birlikte bi mezar daha görünce " bu mezar kimin mezarı"diye sorduğumda sayid hiç beklemediğim bi cevap verdi bana bakıp " Fransua" dedi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Issız Ada ve üç arkadaş
Adventuremercanlar bitkiler ve bir ada isimleri ömer,yunus va sayid olan bu üç arkadaşın hayatta kalmalarını sağlayan şey ,son umutları bu ada