Adada tek başıma kaldığımdan bu yana bir hafta geçmişti,artık adada yalnız kalmaya alışmış arkadaşlarımın ölümünü kabullenmiştim.
Artık bu yasımın birşey değiştirmeyeceğini anlamış adayı keşif için hazırlıklara başlamıştım, sayidin koyunlarını besledikten sonra çantamı alıp okyanusu sırtıma verip yürümeye başladım, ha bu arada çanta dediysemde koyun derisinden yaptığımız büyük keseden bahsediyorum içinde ise yalnızca
- İki matara su
- Biraz tütsülenmiş et
Son olarakta
- yunusun ateş yakma takımı vardı
Bu üç şeyi alıp ormana doğru yola koyuldum.
Ormana girdiğimde kendimi pekte yabancı hissetmedim, günlerdir bu adadayız ve ormanla haşırneşiriz çünki.
Akşam üstü olupta adanın daha önce hiç gelmediğim bir yerlerine vardığımda barınabilecek bi yer bulup o akşamı orada geçirdim.
Ertesi gün biraz daha yürüyüp sahile çıkınca birazda sahilden yürürken denizdeki yüzen tahtalar dikkatimi çekti bunu görünce önce pek dikkatimi vermedim bizim oradaki batık nedeniyle arada bir su yüzeyine kalas ve tahta parçaları çıkıyordu ama burada bir batık olmadığını hatırladığımda hemen bu tahtaların kaynağını aradım ve yarım saat sonra aradığımı buldum ileride resiflerin gerisinde batmış bi geminin orta direği görünüyordu gemi enkazının biraz ilerisine, kumsal tarafına gelince burada birkaç dal ve birkaç palmiye yaprağı ile yapılmış bi barınak görünce bütün hislerim birbirine karıştı
- korku
- şaşkınlık
- endişe
Ve daha fazlası...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Issız Ada ve üç arkadaş
Adventuremercanlar bitkiler ve bir ada isimleri ömer,yunus va sayid olan bu üç arkadaşın hayatta kalmalarını sağlayan şey ,son umutları bu ada
