Karanlıktı her yer. Jin'in düşünceleri de, kalbi de, beyni de karanlıktı. Gitmek istedi, kaçmak istedi. Geçekleri siktirip atmak istedi. Fark ettiği her şeyi anlamamazlıktan gelmek istedi.
Ne hissedeceğini şaşırmış bir bedendi o. Bazen delirdiğini düşünüyordu, bazense kendini delirdiğine inandırmaya çalışıyordu. Çünkü biliyordu ki, delirdiğini düşünmezse gerçekten delirecekti. Evine yürüyordu şimdi. Bacakları titrese de, nefesini kesik kesik alsa da korunaklı tek yere gidiyordu. Kendini güvenli hissettiği tek yere, anılarına sarılıp ağlayacağı evine gidiyordu.
Creatura'ların konuşamadığını sanıyordu, Jin. Onlar hakkında yanlış bildiği çok şeyin olduğunu fark etti. Gündüzleri insan gibi görünebildiklerinden de bihaberdi çünkü.
"Hayır." diye fısıldadı kendi kendine. Kendi düşüncelerine karşı çıkmaya çalışıyordu. "Hayır, onlar dönüşüyor olamaz."
Evine girdiğinde aynanın karşısına geçti ve kendi yüzüne baktı. Elini kaldırıp yanaklarında gezdirirken, bileğindeki bilekliği gördü. Üzerinde alpaka olan bileklik gözüne çarptığında, kafasının içinde tanıdık bir ses yankılandı.
"Alpaka. Sana çok benziyor."
Yutkundu, Jin. Bir Creatura'nın kendisine bileklik verdiğine inanamıyordu. Bilekliği çıkarmak için bir hamle yapmıştı ki, aynı ses tekrar yankılandı kafasında. Fakat bu seferki farklı zamandandı. Taehyung'la ilk tanıştığında, söylediği ilk kelimeydi bu.
"Alpaka?"
Derin bir nefes verip kaşlarını çattı yavaşça. Gözleri doldu nedenini bilmese de. Aklına kalemi geldi, Taehyung'un da alpaka kaleminin olduğu doluştu kafasına.
"Yapmış olamazsın." diye fısıldarken, telefonunu çıkardı cebinden. Profesörün numarasını tuşlarken elleri titriyordu. Sonra kendi kendine söylenmeye devam etti.
"İnsanken bana söylediğin ilk kelimeydi; alpaka. Creatura iken de ilk bunu söylemiş olamazsın. Sen, Creatura olamazsın."
Telefon açıldı ve profesörün uykulu sesi doldu Jin'in kulaklarına. Jin durdu. Bir Creatura'nın ölümüne sebep olmuşlardı. Sırf araştırma uğruna, insanların yaşaması için bir başka canı acı çektirerek öldürdüklerini hatırladı.
"Jin, bir şey mi oldu oğlum? Gecenin bir vakti neden aradın?"
Jin araladı dudaklarını fakat çıkmadı sesi. Taehyung'tan bahsedip bahsetmemek arasında kaldı. Eğer bahsederse, profesör ona zarar verir miydi?
"Jin?"
Yavaşça yutkundu, Jin ve bilekliğine baktı. Alpaka ona şirince gülümserken boğazını temizledi.
"Profesör ben..." derken durdu bir süre. Taehyung'tan bahsedip bahsetmemek hakkında düşünüyordu hala. "Ben bir şey soracaktım."
Kafasından bir sürü şey geçiyordu, bir sürü şey hissediyordu. Eğer Taehyung Creatura ise, bu onların dönüşebileceği anlamına geliyordu. Bu, araştırma için oldukça önemli bir adım olacaktı. İnsanları araştırıp Creatura olanları kolaylıkla temizleyebilirlerdi. Böylece kurtulabilirlerdi her şeyden. Ölümlerden kurtulabilirlerdi.
"Sabahı bekleyemeyeceğin kadar önemli mi bu soru?"
Jin kesik nefesleri arasından "Evet." diye fısıldadı. Onları yok edebilirdi. Geceleri dışarı çıkıp korkusuzca gezebilirdi. İnsanları kurtarabilirdi ve en önemlisi; intikamını alabilirdi.
"Hiç Creatura'ların dönüşebileceğini düşündünüz mü? Biz her zaman gündüzleri saklandıklarını ya da bir yerde uyuduklarını düşündük. Fakat profesör, onlar gündüzleri farklı görünüyor olabilir."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CREATURA -TAEJIN-
Fiksi PenggemarMors Certa, Vita İncerta. [Ölüm kesindir, Hayat değil.] * Kitap @justtaejinn 'e ithafendir 💜 * [TAMAMLANDI] * Angst sahneler içerir. *