"Jin!"
Karardı etraf, yok oldu duygular. Nefes denilen şey yok oldu ve açıldı gözler yavaşça. Ellerden kayıp gitti hatıralar, acılar doldu gözlere. Korku, endişe, üzüntü... Bu bir yok oluşun hikayesiydi. Kalbini kaybediş hikayesiydi.
Taehyung ağladı fakat her göz yaşında bir acı saklıydı. Her bağırışında acıyan boğazıyla beraber endişe tükürükleri sıçradı etrafa. Kollarından kayıp gidişini hatırladı. Onu tutamayışını, onun tutunamayışını... Tekrar bağırdı sevgilisinin ismini. Hayır, yoktu. Kapkaranlık denizin kapkaranlık sularına karışmıştı Jin'in parlaklığı. Onun güzelliği bile görünmüyordu, o kadar karanlıktı etraf.
"Boyu yetmez." diye fısıldadı kendi kendine bir sağa bir sola yüzerken. Onu buraya kadar taşıdığı için kızdı kendine. Kendisinin boyu yetiyor diye onun boyunu aşan yerlere getirdiği için yine suçladı kendini. Her zamanki şeyi yaptı, defalarca kez bağırdı Taehyung.
"Tanrım, boyu yetmez!"
Taehyung çıldırmışçasına arıyordu Jin'i. Suyun dibine girdi, geri çıktı. Derinlere yüzdü, ayaklarıyla boş denize tekmeler attı. Elini uzaklara uzattı hıçkırarak. Birkaç dakika önce dolunayı izledikleri o an sanki çok uzaklarda gibiydi. Sanki hiç o güzel anı yaşamamış gibilerdi.
"Yalvarırım!" diye hıçkırdı Taehyung, elleriyle yüzünü kapatarak. Bağıra bağıra ağlıyordu kocaman vücuduyla. İnsan öldüren Creatura, ne zamandan beri bir insanın canı için yalvarır olmuştu?
"Taehyung!"
Taehyung bir anda elini yüzünden çekti. Kıyıda, beline kadar suda olan bir Creatura gördüğünde dudakları aralandı. Hızlıca ona doğru yüzerken, Jin'i görmüş olması için dua etmeye başlamıştı bile.
"Jin'i gördün mü?" dedi karşısındaki Creatura'ya. Creatura hafifçe sırıtarak baktı Taehyung'a. Kafasını yana eğdi ve karşısında endişeyle duran adamla muhatap olmak için araladı dudaklarını.
"Onu denize ben çektim, Taehyung. Sende görmemem mümkün mü?"
Taehyung'un gözleri bir anda karardı. Kaşları çatılırken ellerini yumruk yaptı. Bacaklarının titrediğini hissediyordu. Nefes alamazken, Jin'in aşık olduğu göz kapakları bile titredi.
"Ona ne yaptın?" derken kelimeleri tek tek ve sertçe söylemişti. Aslında cevabından korkuyordu. Onun söyleyeceği her şey, Taehyung'u korkutuyordu. Jin'in güzel kalbine ve güzel bedenine zarar gelecek diye ödü kopan bir adamdı o... Fakat Jin'e her zaman zarar geliyordu ve elinden hiçbir şey gelmiyordu.
"Boğdum."
Tek bir kelimeyle sarsıldı, Taehyung. Denizin içinde bir ileri bir geri sallandı. Düşecek gibi oldu, karardı gözleri. Fakat bırakmadı kendini. Tüm hücreleri hep bir ağızdan Jin'i koruyamadığını bağırıyordu. Onu kaybettiğini yüzüne vura vura söylüyorlardı.
"Ağlıyor musun? O katil için ağlıyor musun?"
Taehyung ağlıyor muydu, fark etmemişti bile. Göz yaşlarını hissetmeyi bırak, kollarını ve bacaklarını bile hissedemiyordu. Paramparça olmuş gibi hissediyordu.
"Jin dediğin orospu çocuğu neden seninle beraber zannediyorsun? Kim senin Creatura olduğunu bile bile sevgili olur seninle, Taehyung? Kim bizi sever?!"
"O sevdi!" diyerek bağırdı Taehyung. Boğazı acımıştı fakat bu kalbinin acısının yanında hiçbir şeydi. "Onun güzel kalbini bilmiyorsun bile!"
Creatura kafasını iki yana salladı. Taehyung'un her şeyden bihaber olması onu sinirlendiriyordu. Kendi katili olacak olan adam için bu kadar üzülmesi saçmaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CREATURA -TAEJIN-
FanfictionMors Certa, Vita İncerta. [Ölüm kesindir, Hayat değil.] * Kitap @justtaejinn 'e ithafendir 💜 * [TAMAMLANDI] * Angst sahneler içerir. *