ARKANDAN KOŞAMAM SAÇIM BOZULUR

Ayy ck gzlm.s.s.s

Aynanın karşısına geçip aynı sözleri tekrarladım.

"SEN EN GÜZELSİN MASAL! SENDEN GÜZELİ YOK!"

Kendimi motive ettikten sonra aşağıya hızlıca inip servise bindim. Güzel bir kızdım ve fazlasıyla dikkat çekiyordum.

Servistekilerin yine dikkatini çekmiştim. Özellikle de arka dörtlüde bacaklarını 5 koltuk genişliğinde açıp, her an ve her yerde bana laf atabilecek özelliğe sahip kabadayının.

"Yengenize bakmasanıza olum." deyip uyuyan çocuğun kafasına vurmasını da gördüm. Ondan sonra da kulaklığımı taktım. Anlamıyorum... Cidden anlamıyorum. Sabahın 6'sı! Konuşacak enerjiyi nereden buluyorsunuz. Ben hala göz kapaklarımı açmaya çalışıyorum mesela. Kulaklığımdan gelen mırıltılar bir süre sonra ninni gibi gelmesine rağmen servisin durmasıyla gözümü zorda olsa açtım ve servisten hemencecik indim. Okul banklarına oturan erkek çetelerinden birileri 'Doğal görün kanka.' temalı saçma sapan şekillere girmişlerdi. Onları umursamadan sınıfa girdiğimde Dilan yine sırada uyumaya çalışıyordu.

Dilan... Arkamdan konuşmadan durabilen tek kız. Okuldaki kızların çoğu benden nefret ederdi. Ama Dilan öyle değildi. Ve en sevdiğim özelliği kulağının delik olmasıydı. Hayır, insanların kulağı delikti; Dilan'ınki kara delik.

Dilan'ın yanına geçip hafifçe sarstım. Beni görünce baygın gözlerle gülümseyip aniden bir şey hatırlamışçasına gözlerini sonuna kadar açtı.

"Bak noldu!" dedi u harfini uzatarak.

"Noldu?"

"Hani okulun 'Yalnızlar prensi' var ya..."

"Sevgili mi yapmış yoksa?" dedim gülerek.

"Dinle be kızım!" dedi sinirli bir sesle. 'Eee anlat' dercesine baktım.

"Sana çirkin dedi."

Bana? Bana çirkin mi demiş? Bana ya! Bana! Ben çirkin mişim!

"Yalan söylemişlerdir sana, bir erkeğin bana çirkin deme olasılığı yok." dedim çantamdan ders kitabımı çıkarırken.

"Kızım kendi kulağımla duydum."

"Hah! Yanına gidip selam versem damatlık modeli bakar hala laga luga."

'Elimi sallasam ellisi ayol' modunda elimi salladım.

"Boşuna 'Yalnızlar Prensi' denmiyor kızım! Beğendikleri farklı demek ki!"

"1 ay içinde koluma takar gezerim be ben onu!"

"Hadi ya! Nasıl olacak o?"

"Çünkü... 1. Ben güzelim. 2. Ben güzelim. Ve en önemlisi 3... BEN GÜZELİM!"

"Tamam güzelsin, çirkin demiyorum ki. Ama herkesin peşinde dolandığı çocuğu ikna etmen... Imm... Kuzey Kutbu'nda penguen bulman gibi bir şey. (YN: Anlamayan ağır sayısalcı.)

"O zaman napıyoruz biliyor musun? Sen bu çocuğun her bir şeyini araştırıyorsun. Bana da etkilemek kalıyor. Anladın?"

"Eğlence var desene."

"Aynen öyle."

Dilan Ulaş'ı araştırmaya başlamışken ben de kafamı sıraya koyup uyumaya başladım. Napalım güzeliz diye sınıfta cool hareketler de sergileyemem ya.

GÜRÜLTÜ YAPTILAR UYUYAMADIM ANNEEEE!