× Onca Anlamlı Kelimeler

25 8 4
                                    


Onunla olmak,
evimde olmak gibiydi.

Onca kalabalığın arasındayerini bildiğim tek şey

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Onca kalabalığın arasında
yerini bildiğim tek şey.


Uzun bir zamandan sonra evde bir başkasının oluşunu bilmek, bana tuhaf hissettiriyordu. Yatakta sırt üstü dönüp gözlerimi araladım. Gözlerimi tavana dikip içeriden gelen tıkırtıları dinledim. Sonra dönüp telefonuma uzandım. Saat dokuz buçuktu. Sabahın köründe ayakta oluşuna bir anlam veremiyordum.

Sersemce yataktan çıkıp doğruldum. Dağılan saçlarımı özenizce tepeden tutturup odadan çıktım. Güzel bir menemen kokusu karşılamıştı beni. Burnum duyduğu kokuyu anlamdırmakta güçlük yaşadı bir süre. Elimi yüzümü yıkayıp mutfağa girdiğimde tezgahın hemen dibinde öylece dikiliyordu. Gözlerimi ondan ayırıp hazırladığı masada gezdirdim. Mükemmel olmasa da kendince güzel bir kahvaltı sofrasıydı.

"Geç otur."dedi. Heyecanlı mıydı ? Yoksa endişeli mi ? Seçemiyordum.

Gösterdiği sandalyeye geçtiğimde tek bir söz etmemiştim. Öyle durup dururken kahvaltı hazırlaması gerçekten tuhaftı. Ki onu daha önce mutfağa girerken dahi görmemiştim. Ben şaşkın bakışlarla kahvaltı masasını süzdüğüm sırada.

"Gökçe ?"diyerek seslendi. Başımı ondan yana çevirdiğimde şaşkınlığımı gizleyememiştim.

Elinde bir demet papatya ile öylece duruyordu.

"Bu-bunlar ne ?"diyerek saçma bir cümle kurmuştum. Papatya olduğunu görmüyordum sanki.

"Şey.. hani sen, annene daha önce hiç papatya toplamamışsın ya, ben senin için.."diyerek sustu. Konuşmakta güçlük yaşadığı her halinden belli oluyordu. Kelimeler arası derin nefesler alıp, duraklıyordu.

Üzerine birde benim şaşkınlığım ekleniyordu.
"Bunları nereden buldun?"deyiverdim. Benim içindi. Benim.. beni düşünmüş ve benim için bir şeyler yapmak istemişti. Bundan ötesi olamazken ben hâlâ papatyaları bu kış ayında nereden bulduğunu soruyordum.

"Çiçekçiden aldım. Kış ayında olunca böyle oluyor."dedi.

Daha fazla onun öylece tepemde dikilmesine dayanamayıp elindeki papatyaları aldım.
"Teşekkür ederim."sesim bir fısıltıdan ötesi değildi.

Karşıma geçip oturduğunda kahvaltı etmeye başlamıştık. Fakat çatalı tutan elim zangır zangır titriyor. Sıcacık çayı ağzıma götürürken birkaç damla masa örtüsüyle buluşuyordu. Bu kadar heyecanlanmam normal miydi ?

Kahvaltımı güç bela edip bitirdiğimde o da ayaklanmıştı. Beraber masayı topladık. O kahvaltılıkları dolaba yerleştirirken ben de kirli tabakları topluyordum. Sonra ben bulaşıkları köpükledim o da durulayıp tezgahın üzerindeki raflara dizdi.

AWAREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin