♧15.BöLüm♧

136 26 0
                                    


                "Üç Ay Sonra"

Baştan beri hayalini kurduğu klinik şimdi karşısındaydı Mehmet'in. İki elini cebine koymuş bir vaziyette kliniğin kapısının önünde dikilirken, Yiğitin ona seslenmesiyle arkasını döndü bir anda

Sen miydin dedi, kısık bir sesle

Yiğit gülümseyerek,

"hayırdır sen kimi bekliyor dun kardeşim, Zilanı mı? yoksa Selini mi?"

Mehmet kaşlarını çatıp,

"sana söylediğime pişman ettirme beni!"

Yiğit Mehmet'in omzuna dokunup,

"Tamam tamam kızma ya, şaka yaptım. Onu bırakta bana bir teşekkür etmen gerekmiyor mu, bu kısa sürede kliniğin açılışa yetişmesini ben sağladım farkındaysan"

Mehmet alaycı bir tavırla,

"yapma ya seni ortak etmesem kılını bile kıpırdatmazdın sen, neyse uzatma davetli listesi tamam dimi?"

Yiğit kendinden emin bir şekilde,

"Merak etme sen her şey tamam hadi girelim içeriye" dedi


              
           ****************


Açılış planladığı gibi sorunsuz ilerlerliyordu, Mehmet ile Yiğit kapıda gelen misafirleri karşılarken, gelemeyen konuklar ise çelenkleriyle bahçeyi süslemişti adeta. Aralarından bir tanesininde babasına ait olduğunu fark edince gülümsedi Mehmet.

Sonunda babasını gururlandıracak bir ise girmişti. İçeriye girdiğinde meslektaşları, arkadaş çevresi her kez oradaydı. Kalabalığı fırsat bilip üst kattaki odasına çıktı, pencereyi açtığında derin bir oh çekti,

o sırada telefonuna gelen mesajla dikkati dağıldı, telefonu açtığında gelen mesaj Fatma'dandı.

"Zaman her şeyin ilacıdır ablacım. Bak gördüğün gibi bekledin ve mükafatını da aldın tebrik ederim seni hayırlı uğurlu olsun diyordu"

Mehmet ablasının mesajını okuyup,

"Zaman hayallerim için ilaç olurken aşkım için hasret oluyor abla, peki ben bu hasrete daha ne kadar dayanacağım" dedi.

Açılışın sonuna gelindiğinde ise konuklar yavaş yavaş gidiyordu. Yiğit konukları uğurladıktan sonra, arkadaşlarıyla eğlenmeye giderken, Mehmet bir bahane uydurmuş gitmemişti. Eskisi gibi arkadaşlarıyla eğlenmek ona cazip gelmiyordu çünkü.

Işıkları kapatıp pencerenin kenarındaki deri koltuğa uzanırken yine dikkatini kliniğin bahçesindeki çınar ağacı çekmişti. O kadar büyük dalları vardı ki her biri farklı yönlere bakıyordu sanki.

ağaca baktığında, aklına Zilanla
oturduğu an gelmişti. Gölün ordada burdaki gibi bir çınar ağacı vardı. Âma bir şey eksikti şimdi, Zilan olmayacaktı artık yanında, aklındaki bu düşüncelerden kurtulup uykuya teslim oldu sonunda,


             *************


Adanada sabah olurken Zilan için gün hiç aydınlanmıyor du. Tam bir ay olmuştu, Mehmet Adanadan ayrılalı, ama Zilan için bir seneye bedel gibiydi sanki, bir türlü unutamıyordu onu.

Hafıza Çiçeği ( DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin