"Hissetmek hangi renkti acaba"Bir yandan saatine bakıp bir yandanda elinde tuttuğu bilete bakıyordu Mehmet. Son kez telefonunu çıkarıp Fatma'yı arayacakken, Adanaya giden uçağın anonsunu duyunca,
Hızlı adımlarla kontrollerden geçip hava alanına doğru yürürken, kafasında binlerce düşünceyle uçağa bindi sonunda. Zilan ise adımını attığında konaktaki telaşı görünce bir hışımla üst kata çıktı.
Salona girdiğinde kalbi yerinden çıkacak gibiydi. Adımını attığında, yatakta yatan Cemal beyi gördü. Cemal bey eliyle Zilana işaret ederek,
"Korkma kızım yok bir şey gel yanıma, senide Fatma aradı dimi?"
Zilan Cemal beye tebessüm edip,
"evet benide arayınca çok korktum iyimisin baba"
"İyim kızım yok bir şeyim, hep bunlar abartıyor alt tarafı biraz kalbim sıkıştı, eski toprağım ben daha ölmedik çok şükür, dediğinde,"
Salondakiler hep birlikte, Allah korusun derken, Zilan ise derin bir oh çekti içinden. Fatma çabuk gel dediğinde o kadar çok korkmuştu ki resmen nefes almadan gelmişti konağa.
Her kez Cemal beyin başında seferber olurken o sırada kapıdan giren Mehmet, her kezin dikkatini dağıtmıştı, bilhassa Zilanın dikkatini,
"Göz göze geldiler oan, iki kalpte hasret doluydu ikiside âşık ama gururlu"
O sırada Mehmet babasının yatakta olduğunu görünce, elindeki bavulunu bırakıp babasının yanına koştu. Cemal beyin elinden tutup,
"İyi misin? baba haberi duyar duymaz geldim" dedi.
Cemal bey yatağından doğrulup,
Yok bir şeyim oğlum. Birden geldi geçti işte, hep abartıyor bunlar elini geriye doğru iterek,
"Boşaltın hadi burayıda bir nefes alayım yahu"
Bütün ahali aşağı inerken Mehmet'te kalkıp gideceği sırada, babasının kolundan tutmasıyla durdu,
" Gitme sen! bilerek gönderdim onları, seninle konuşacaklarım var,
Dedi..Mehmet'in yüzünü okşayıp,
"Bazen çocukluğun geliyor aklıma, düşünüyorum da hep çok farklıydın kardeşlerinden"
Elini havaya kaldırıp,
"Daha şu kadarken inatlaşırdın benimle, bende yaşına bakmadan ceza verirdim sana dediğinde, Mehmet'in sözünü kesmesiyle yarım kalmıştı konuşması"
"En büyük cezamda buradan gitmek oldu dimi baba"
Cemal bey bu cevap karşısında ne tepki vereceğini bilememişti. Bugüne kadar ne dediyse Mehmet tamam demiş itiraz etmemişti.
Yarım bir gülümsemeyle,
"Haklısın oğlum, daha çocuktun memleketinden ayrıldığında keşke göndermeseydim seni, ama yapacak bir şey yok yıllar sonra tekrar geldin bu sefer de hiç alışkın olmadığın şeylere sürükledim seni ama yinede babanı kırmadın elinden ne geliyorsa yaptın"
" şimdi gururlanıyorum seninle, bütün Adanaya benim oğlum veteriner oldu diyorum. Evlendin yuvanıda kurdun, artık ölsemde gözüm arkada kalmayacak"
Cemal bey içinde kalmış bütün cümleleri oğluna dökmenin rahatlığını yaşarken, Mehmet'se yüreğinde korku hala babasına bakıyordu.
"Gerçekten yok bir şeyin dimi? Bak istersen gel benimle gidelim İstanbul'a iyice baksınlar sana"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hafıza Çiçeği ( DÜZENLENİYOR)
Conto"Mehmet içinde bulunduğu binlerce maske arasında hayatını yaşıyordu.On beş yaşında ayrıldığı memleketinden yirmi üç yaşında geri dönmüştü. Aşkı eğlence parkı zannederken, Zilanı gördüğü an çiçekler açmıştı en karanlık sokaklarında" *...