17

19 2 0
                                    

Şanssızların bazıları kalabalığın içinden asla çıkamazken, bazıları ne yaparsa yapsın kalabalığın dışında kalır. Şanssızsan gölgen bile seni yalnız bırakır. Başkalarının kolaylıkla elde ettiklerini ellerinle kazıya kazıya, mücadele ede ede sonunda söke söke almak zorundasın. Yakanı bıraksa kızgın sulardan serin kumlara atlama hissine uyanacaksın. Yaratılmış en üstün mahluk olmak bile mutluluğa sebepken, hiçbir şeyden tat alamayan boş zihinlere hapsolmaktan alıkoyamıyorsun kendini. Radyodan bir hevesle kendine sıradaki şarkıyı armağan edip '' reklamlar '' anonsunu duyduğunda '' şans diye birşey yok, batıl inanç o'' diyenlere kulak asmadığında da sevindiğin olmuştur. Hatta belirli bir seviyeye ulaştığında çirkin şansı bile kendisinden kaçmana yaramıyor. Ne dersin bir şans daha?
Haftalar haftaları izledikçe insanoğlu birşeyi iyice anladı. Hiçbir şey kendisinden daha değerli değildi. Hayal kurmak güzel fakat geleceğe dair planlar yapmak artık çekici gelmiyordu. Çünkü dünden ve neyin ne zaman olacağının sinyalini veren gelecekten kıymetli ''şu an'' daha önemliydi. İnsan önünü görebilme yeteneğinin hakkını verebilse elbette dünyayı kurtarabilirdi. Sırf çıkarları için kendisini feda edebilecek tek varlık insandır. Halbuki dünya sadece kendisi için dönmemezlik yapmıyordu. Ateşten bir çemberin içinden tereddüt etmeden geçerse cesaret rozetini alacak ve bu ona tüm hayatı boyunca yeterdi. Farkında olmadığı sürece karanlığın içindeki zehirli alevler gibi sözleri fısıldayacaktı kulaklarında.

KENDİNLE KONUŞMA SANATI♣️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin