30

23 1 0
                                    

Heveslendiğin iki kuruşluk zevkin içinde patlıyor olması ne kötü. Zaten uzun zamandır içine dönüksün. Elinden birşey gelmemesinin acısını iniş takımları olmayan periler bilir. Bir arabanın altına ıslanmamak için sığınan kediler bilir. Perdeyi aralayıp kendi yarandan bakıyorsun dünyaya. Mavinin dumanına saygımızdan susmuşsun. Kafan bir dünya ama bir şey yok gibi de. Sürekli nefes alsan geçecek sanrısı var. Sanki bir kavanozun içindesin de kapağı açtıkları anda uçup gideceksin. Yaşadığın hiç bir şeyi tam yaşayamamışsın, içinde gölgelerin bölünüp çoğalmasından hallice. Bir sokak şarkıcısının gitarından dökülen ezgilerin sana ulaşması da cabası. Estetik bir boyut kazanmış olsa da bu, içindeki etkileri o kadar kolay olmuyor yok etmek. Hayatının bu dönemleri hep zihninin duvarlarında asılı kalacak. Zaman seni hep geriye itiyormuş gibi. '' Boşluğuna kıyacağın ne kaldı kağıttan başka? '' Her şey senden kalan boşlukla ilgili. O boşluğu hiçbir üzüntü doldurmadı. Hiçbir acı onu dayanılabilir kılmadı. Hiçbir mutluluk yüzündeki ifadeyi değiştirmedi. Hiçliğe karışmadan önce bir ısınma turu. İçinde debelenip duran o şeyi görmezden gelmek için öyle aptalca şeyler bulursun ki, iç sıkıntısını bile buna bağlarsın. Sanki her birimizin içinde bir karadelik var ve her şeyi yuttuğundan tam olarak orada neler döndüğünü kestiremiyorsun. Sadece bastığın zemini hissediyorsun. Garip bir şekilde rayına oturmaya başlayan hayatla beraber gelen hismiş. Koca bir şehrin ortasında yüzlerce hane arasında, boş ve soğuk bir evden geriye kalan tek yaşam belirtisi pencereden dışarıya yansıyan ışıktan başka bir şey değildir. Geriye dönüp bakınca çok şey görmek, ileriye bakınca gözleri ne kadar kısarsan kıs bir halt görememek..

KENDİNLE KONUŞMA SANATI♣️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin