****
"Ee?" Chanyeol tuvaletten döndükten sonra yanımdaki boşluğa oturup kolunu omzuma atmıştı. Bunu yaparken de ortamdaki sessizliğe son verdi.
"Çek be elini!" Luhan ise asi bir şekilde Chanyeol'ün kolunu ittirip kendininkini koymuştu. Buna anlık bir gülümseme sunsam da sonrasında ciddileştim. Malum Luhan ile baş başa olan planlarımızı bozmuşlardı ve ben pek memnun değildim.
"Aman ne kıymetli ev arkadaşın varmış be!"
"Evet, kıymetli!" Luhan ona suratını buruştururken hala sessizdim. Ama yine de bu dediği hoşuma gitmişti. Ayrıca o da benim kıymetlimdi. Bilmiyordu ama en kıymetlim oydu.
Ortam yine sessizleşip, Luhan arkadaşlarına ölümcül bakışlar atarken mutfağa gitmek için ayaklandım. Her şeyi öylece bırakmıştık, onlara el atmam gerekiyordu. Ve açtım da.
"Ben bir mutfağa gideyim."
"Mutfak demişken bizim karnımız aç, ne yiyelim?" Jongin hevesle söylediğinde dönüp onlara baktım.
"Bir şeyler hazırlıyordum."
"Hepimize yetecek kadar yok, tekrar yaparsan da yorulursun. Pizza söyleyelim." Luhan bana bakarak öneri sunduğunda onu reddettim.
"Gerek yok. Biraz malzeme ile çoğaltabilirim."
"Sehun, sen bir harikasın!" Junmyeon bana hayran hayran bakarken ufak bir tebessüm sunup başımı eğdim.
"Duydun mu, Luhan? Sehun nasıl misafirperver!" Chanyeol Luhan'a ters ters bakarken kafasına bir şaplak yemişti.
"Sehun senin aşçın mı sersem? Çocuğa emrivaki yaptınız."
"Luhan, benim için sorun yok." Tekrar tebessüm ettiğimde Luhan ofladı. Jongin de ona 'gör ve utan' bakışları atıyordu. Yani eğer bu bakışa bir ad vermem gerekirse bunu derdim.
Onları orada kendi hallerinde bırakıp mutfağa döndüğümde önümdeki malzemelere baktım. Luhan ve bana iki gün yetecek kadar çıkardı ama hepimize tek öğünde yetmezdi. Bu yüzden de dolaptan birkaç şey daha çıkardım.
"Hey!" Malzemelerle uğraşırken Baekhyun'un sesini duymamla başımı ona çevirdim.
"Hey!"
"Nasıl gidiyor?" Baekhyun tezgaha yaslanmıştı. Ben ise birkaç domatesi yıkayıp tahtaya koydum.
"Ne nasıl gidiyor?"
"Bu ev, bu hayat, Luhan... Anlarsın işte."
"Güzel. Oldukça iyi!" onun sorguladığı şey çok daha detaylı anlatmamla cevap bulurdu ama şu an bunu yapamayacaktım. Bakışlarımdan ve tavırlarımdan bir şeyler fark ettiğini de biliyordum. Ama hayır, Luhan'dan hoşlandığımı kendime bile yeni itiraf etmişken ona söyleyemezdim. Belki de hiçbir zaman, hiç kimseye söylemeyecektim. Çünkü biz arkadaştık. Onun için sadece arkadaştık. Ve bunu her fırsatta dile getiriyordu.
"Bu kadar mı?"
"Ne olmasını istiyordun? Halimden memnunum, Luhan ile iyi anlaşıyoruz." Konuşmama tahtaya vuran bıçak sesi eşlik ederken Baekhyun sadece 'hım' demişti. Bunun üzerine ikimiz de konuşmamıştık.
"Seni mutsuz ettik sanırım?" Baekhyun yeniden sessizliği bozarken ona döndüm.
"Ne demek istiyorsun?"
"Sanki planlarını bozmuşuz da bu yüzden mutlu değilmişsin gibi?" Aslında öyleydi. Tam olarak bulunduğum durumu tanımlamıştı ama kabul edecek değildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Woori Doori // HUNHAN
FanfictionBiz ikimiz, sahiden de bir elmanın iki yarısı mıydık? Galiba, daha da fazlası...