"O kaltak annemi öldürdü ve bende onu öldürdüm."
Hermione sakinleşip anlatmaya çalışıyordu ama zorlanıyordu ve kendini boğuluyor gibi hissetmesine engel olamıyordu Draco ise anlamaya çalışıyordu ama beyni bi anda yüklenen bilgileri sindirmekte zorlanıyordu.
"Ben anlamıyorum annenler muggle değil mi ? Savaşta ne işleri vardı? Ve kimi öldürdün?"
Hermione ,Draco'ya döndü
"Annem yani Bellatrix'i öldüren Ron Weasley'i öldürdüm. Aynı zamanda Ginny Weasley'i, annem de Fred Weasley'i öldürmüş."
Narcissa ise kız kardeşinin ölümünden dolayı yıkılmıştı ama Hermione onun aksine yanında dik bir şekilde oturuyordu ve bu hali annesine çok benziyordu. Narcissa, kız kardeşini hatırlatan davranışlarından ve dış görünüşünden dolayı gözlerinden yaşlar akarak yukarı çıktı, Draco ayağa kalkmak için hamle yaptığında Hermione kolunu uzatarak onu durdurdu.
"Yalnız kalmaya ihtiyacı var."
Draco ona döndü
"Peki sen nasıl bu kadar dayanıklısın?"
Hermione cevaplamak için ağzını açtığında ,içeri Lucius girdi
"Ah tanrıya şükürler olsun buradasın." Hermione onu duymamış gibi
"Neler oldu?"
"Bellatrix öldürüldü Mia , kanıbozuk kız Weasley ve Ron Weasley öldürülmüş. Herkes seni arıyor."
Hermione alaycı bir şekilde gülerek cevap verdi
"Ah Lucius onlardan haberim var, kız Weasley'i ben öldürdüm hatta öbürünü de ben öldürdüm çünkü onlar benim tek varlığımı aldılar. Ondan bahsetmiyorum Lordum ne durumda?"
Lucius elini uzattı
"Onun yanına gitmeliyiz."
Draco olaylara yetişemiyordu artık fakat hamle yapmazsa onlar gidecekti o yüzden o da yanındaki Hermione'nin kolunu tuttu ve onlarla cisimlendi.
~
Üçü karanlık ormanda ilerlediler ve Hermione ölüm
yiyenlerin önüne Voldemort'un yanına , yani annesinin her zamanki yerine geçti. Durduğu yerin verdiği bir güven vardı ve Karşısında Harry Potter'ı gördü."Hermione gelmen ne hoş bir sürpriz, annenin kaybı için üzgünüm fakat intikamını almışsın."
Voldemort'un bunu söylemesinin tek sebebi Harry ölmeden bunları öğrenmesiydi.
"Teşekkürler Lordum ve evet fazlasıyla aldım."
"Hermione bunu nasıl-? Ne yapıyorsun orada?"
"Ah saf Potter gerçekten buna inandın mı? Sandığımdan daha safsın. Kaç yıl oldu 7 mi? Salak gibi yıllarca kandırdım sizi. Hem annem ve babam ölüler şuan, eşit sayılırız."
"Baban kim Hermione?"
"Annemin bir bulanık veya melezle sevişeceğini düşünüyorsan yanılıyorsun. Galibaaa vaftiz baban , benim öz babam Potter."
"Bunu Sirius bilmiyor dimi ? Bilse söylerd-
"Hermione istersen seni yanıma alabilirim. Bu göreve devam etmek zorunda değilsin." Sirius 15 yaşındaki kızını ikna etmeye çalışıyordu ama kızı göreve devam etme konusunda fazlasıyla kararlıydı.
"Baba ben iyiyim sadece annem sana çok sinirli azkabandan çıktığından beri seni öldüreceğini söylüyor. Lütfen dikkat et."
"Ah annen biraz deli birisidir Mia ama biz annenle oturup konuşabilecek kadar medeni insanlarız. Ve şunu bil ikimizde sana çok değer veriyoruz annen bazen gösteremeyebilir ama ikimiz için çok değerlisin. Seni sevdiğimi bil."
"Bende seni seviyorum baba."
Bu konuşmanın üstünden 3 ay sonra Bellatrix, Sirius'u öldürdü ve Hermione annesiyle 6 ay boyunca konuşmadı.
Hermione dayanamayıp kahkaha attı.
"Öz kızına karşı vaftiz oğlu. Sence söyler miydi? Ve tabii ki biliyordu. Weasleyler fazlasıyla üzülecek önce Fred sonra Ginny ve Ron sonra oğullarının saf gibi en yakın arkadaşı tarafından yıllarca kandırılması ah bir de benim onu sevdiğimi zannediyordu."
Bu sefer sadece Hermione değil ölüm yiyenler de gülüyordu. Harry o an bunları bilmeden ölseydim diye düşündü.
"Bu kadar eğlence yeter. Ölme vaktin Harry Potter. AVADA KEDAVRA."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
walls could talk
Teen Fiction"Kız Weasley sana bir sır vereyim mi?" Kızıl saçlı kız hiç cevap vermedi ve dikkatini dağıtmak için yapıldığını düşündü. "Hermione Granger'ı tanıyorsundur, ah kim tanımaz ki. Ne kadar gururluyum anlatamam, onun gibi bir evlat sahibi olmak, her anne...