2.0

59 8 17
                                    

oy vermeyi unutmayın

"Asalarımızı nasıl aldın?"

"İçim rahat değildi. Her ihtimale karşı ikimizin asalarını almıştım."

Draco hızlı bir şekilde kitapları asasıyla yerlerine yerleştirdirdiğinde Boris de diğer rafları düzenliyordu.

"Sessiz olmalıyız ve bildiğim kadarıyla Hagrid'in kulübesinden sonra cisimlenebiliyoruz."

"Hiç gerek yok. Hermione, ben ve Pansy cisimlenebiliyoruz. Tabi bina içinde değil ama binadan iki adım uzak bile olsa oluyor. Acil bir durum olursa diye."

Draco ve Boris merdivenler değişmesin diye koşarak iniyorlardı. O sırada yukarı çıkan Pansy ve Hermione'yle karşılaştıklarında Boris durup Pansy'nin dudağını öpüp kardeşinin de saçından öptü.

"Ben biraz geç kalacağım. Beni bekleme bebeğim."

"Nereye gidiyorsunuz?"

Hermione ikilinin üstünde göz gezdirdiğinde Draco, Boris'in açıklama yapmasına bile izin vermeden çocuğun koluna yapışıp aşağı ilerletmeye başladı. İkili tekrar koşmaya başladığında bu sefer Harry ile çarpıştılar.

"Boris. Saat çok geç, binaya geçin."

"Acil bir iş çıktı. Annemin yanına gideceğim. Hermione'ye söyleme telaşlanmasın."

Harry kafasını sallayıp yoluna devam ettiğinde Draco ve Boris binanın dışına gelmişlerdi.

Boris ve Draco, Londra'da bir yere cisimlendiklerinde Boris cebinden kağıdı çıkarıyordu.

"Yanında mı taşıyorsun?"

"Her zaman."

"Yakın mıyız?"

"Bilmiyorum ama taksiyle gitmeliyiz."

Boris arabaların hızlı hızlı geçtiği caddede elini kaldırdığı gibi bir tane taksi gelmişti.

Boris arabaya bindiğinde sürücüye kağıdı uzatmıştı. Adam biraz iki çocuğa bakıp önüne dönmüştü.

"İyi misin?"

"Bilmiyorum."

"Emin ol bu daha iyi olacak."

"Bence de."

Beş dakika boyunca ikiside hiç konuşmadan Londra sokaklarını izlemişlerdi. Adam, Boris'e döndüğünde küçük kağıdı uzatmıştı. Boris adama bir miktar para uzattığında adam paranın normal ücretin neredeyse 4 katı olduğunda arabadan inen Boris'e seslendi.

"Beyefendi! Fazla verdiniz!"

"Abicim, sen git bugün dinlen. Sana kıyağım olsun."

Adam minnettar bir şekilde çocuğa baktığında Draco çocuğun yıllar önceki fakir durumun şu anki durumuyla hiçbir şekilde benzer olmadığını gördüğüne sevinmişti.

Boris mezarlığın içinde ilerlerken isimlere bakarken oradaki ismi gördü.

Alice Bella Black.

walls could talk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin