2.5

80 8 24
                                    

oy vermeyi unutmayın

bölümde ufak bir değişiklik yaptım

"Şimdilik yapabileceğimiz hiçbir şey yok. Elimizden gelen her şeyi yapıyoruz ama bundan sonrası sadece Boris'in elinde."

Bellatrix sinirle adamın önüne yürüdü.

"Benim oğlum içeride yatıyor, altüstü iki asa sallayacaksınız! Ne kadar zor olabilir?!"

"Mrs. Lestrange büyünün bile düzeltemeyeceği şeyler vardır. Bu da onlardan biri."

"Ne boka yarıyor bu büyü?! Benim oğlumu iyileştiremiyorsa!"

Regulus kızın koluna girip sandalyelerden birine oturtturduğunda Draco kalkıp hastanenin dışına ilerledi. Draco'nun ayağa kalktığını gören Pansy peşinden ilerledi.

Draco hastaneden çıktığında cebinden çıkarıp sigarasını yaktığında Pansy çocuğu duvara doğru itekledi.

"Nasıl oldu bu?"

"Araba yuvarlandı."

"Yalan söyleme! Kurşun yarası da varmış!"

Kız hem bağırıyor hem ağlıyorken Draco'nun gözleri dolmuş bir şekilde sigarasını içiyordu.

"Daha sonra sormaya ne dersin?"

"Onun uyanmasını bekleyemem! Ben onun kız arkadaşıyım! Bilgilendirilmeyi hakediyorum!"

Draco sigarasından bir nefes alıp Pansy'e döndü.

"Uyanmayacak. Öleceğini biliyordu."

Pansy sinirle çocuğa yumruk attığında Draco duvara çarptı.

"Bir. Daha. Öleceğini. Söylersen. Seni. Ben. Öldürürüm."

Draco burnu kanarken kıza bakıyordu.

"Senin yüzünden öldü o. Eğer kalkıp gitseydin veya düğününde olsaydın, o büyüyle kendini kurtarabilirdi. Tek bir kişiyi kurtarabilirsin bu büyüyle. Ve o seni kurtarmayı seçti."

"Hermione 3 kişiyi kurtarmıştı."

"O büyüyü Hermione yanlışlıkla yaptı. Boris onun kadar iyi yapamaz. Bu büyüyü Hermione yıllarca üstünde gizlice çalışarak oluşturdu, Boris'in bu büyü hakkında bilgisi yok gibi bir şeydi ve seni kurtarabilmesi büyük bir mucizeydi."

"Pansy, şu an ne yapabilirim."

"Siktiğimin vicdanını çalıştırabilirsin."

"Nasıl üzüleceğimi sana sormayacağım."

"Gerçekten! Senin sorunun ne?! Boris hakkında şu an daha çok bilgiye sahipsin ama inatla söylemiyorsun!"

"Herhalde, bunun seni ilgilendirmediğini düşünüyorum ki sana söylemiyorum."

Pansy göz yaşları akarken sinirle çocuğa bakıp içinden çocuğu gözleriyle yok edebilmeyi diledi.

"Umarım bir daha kokain aldığında aşırı dozdan ölürsün."

Pansy ağlayarak geri hastaneye girdiğinde Draco sinirle sigarayı yere attı ve cisimlendi.

Draco muggle hastanesine geldiğinde danışmaya ilerleyip kadına gülümsedi.

"Bir çalışanınızı arıyorum. Adı Carla."

"Size bir bilgi veremem ama isminizi söylerseniz ona iletebilirim."

"Ben Boris'in arkadaşıyım ve ona çok acil bir şey söylemem lazım."

Kadın telefonuyla Carla'yı aradığında Draco kendini bekleme koltuklarına atıp gözlerinin dolmasını engellemeye çalışıyordu.

walls could talk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin