6

2.4K 175 254
                                    

Kapı aniden açıldığında beline sarılı havluyla Jin dışarıya çıktı.

Onları birbirine yakın görünce paniğe kapılarak "Üzgünüm. Ah pardon" dedi ve hızla banyoya girip kapıyı kapattı.

Yüzünü ateş basmış gibiydi ve içi nedense garip olmuştu. Üzüntü müydü bu? Adını koyamıyordu.

Yoongi ve Jungkook onun bu tepkisini anlayamazken Yoongi vermek zorunda kalmadığı cevapla rahatlamış hissediyordu. 

Jungkook ayağa kalktı ve kapıyı çalarak "Hyung iyi misin?" diye sordu.

Kapı yarım açıldı ve utançla "Şey... Kıyafetler odada kalmış da" dedi kafasını aralıktan uzatarak.

Jungkook onun çıplak vücuduna yardım etmek için dokununca Yoongi "Kıyafetlerini al banyoda giyin" dedi kabaca onu geri iterek.

Jungkook'un alaycı, Jin'in şaşkın bakışları eşliğinde kapıyı kapatırken kanın damarlarını yaktığını hissedebiliyordu. Vücudunu kimse görsün istemiyordu Yoongi. Bunun siniriyle Jungkook'a döndü.

"Ne düşünmek istersen düşün. Sen benim rakibim, Jin de bir ödül olamaz. Kendine istediğin kadar güven bu tavırların hala çocuk olduğunu kanıtlıyor. Diğer üyeleri düşünmemeni yaşına bağlasam da benimle rekabete girmeye çalışmanı neye yoracağımı bilemiyorum"

Ardından geriye çekildi ve kapıdan çıktı. Jungkook bir süre öylece kalmıştı. Dediklerini hazmetmek zordu. Doğru değildi bir kere!

Onunla rekabet etmek istemezdi elbette ama Jin'i kimseyle paylaşmak istemiyordu. Sadece ona ait olabilirdi ve bunun olması için yıllardır bekliyordu. Yoongi'nin kafa karıştırmasını istemiyordu.

Duygularını asla ciddiye almayacaklarını bildikleri için hep susmuştu ama bu kadar yeterliydi. Artık onun küçük kardeşi olarak yanında uyumak istemiyordu. Kokusunu içine çekerken yakalanma korkusu yaşamak istemiyordu. Bu yüzden de vakti gelmişti işte.

Jin banyodan çıktığında "Hey? Ne oldu? Yüzünün bu hali ne?" diye sordu.

Jungkook "Seni seviyorum hyung" dedi sadece ve sarıldı ona.

Jin anlam vermese de sarılmasına karşılık verdi ve "Bende seni seviyorum velet" dedi.

Jungkook yüzünü buruşturdu ve başını geniş omzuna yasladı. Ona böyle seslenmesini istemiyordu. Ne yazık ki Yoongi haklıydı. Onu kardeşi gibi görüyordu ama Jungkook artık küçük kardeş olmak istemiyordu.

Geriye çekilerek "Bana böyle seslenmekten vazgeç! Ben artık çocuk değilim" dedi sinirini saklamadan.

Jin "Tamam sakin ol. Sorun ne Jk? Gel konuşalım" dedi ve kolunu çekiştirerek yatağa oturttu.

Sinirini görebildiği için tedbirli davranıyordu Jin.

"Neyin var?"

"Neden yaşım hep önüme çıkıyor? Neden kimse bana ve hislerime inanmıyor? Neden herkes geçeceğini düşünüyor?"

Jin sorunu anlamıştı. Yoongi onu geri çevirmiş olmalıydı. Ikisi arasında kalmak en son istediği şey olsa bile Jungkook'u bu hâlde bırakamazdı.

"Yaş her zaman önemli değildir Jk. Benden daha olgunsun sen. Hayranlar hangimizin maknae olduğundan emin olamıyor biliyorsun değil mi?" dedi gülerek.

Jungkook ciddi ifadesini bozmadan "Eğer aşık olduğumu söyleseydim ciddiye alır mıydın beni?" diye sordu.

"Elbette. Genç olman duyarsız veya hissiz olduğun anlamına gelmez"

SO WHAT? #YoonjinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin