SO WHAT? #Yoonjin

7

Yoongi olduğu yerde kaldı. Yanlış mı duymuştu? Şaka yapıyordu değil mi?
Kalbindeki acı somuttu artık.
Katran karasına bulanmıştı sızıyla. Tutup koparmak istedi canını böylesine acıtan kalbini! Paramparça etmek istese de zaten öyleydi artık.

Anlam veremiyordu söylediklerine!
"N-ne?"

Jin düz bir şekilde ona bakıyordu. Yoongi bunu kaldıramazdı. Bencil mi diyorlardı ya da takıntılı mı? Ne demek istiyorlarsa desinlerdi adına! Jin onunla birlikte olamazdı.

Mutluluk nereye gitmişti? Daha az önce dudakları hiç olmadığı gibi gülümsemişti.

"Duydun işte. Madem bir şey hissetmiyorsun neden olmasın?"

Yoongi alnındaki damarın sinirle attığını hissediyordu.
"Sen ne dediğinin farkında mısın hyung?"

Jin hissediyordu. Itiraf gelecekti. Sonunda ise onunla dertleşecek ve derdine derman olmaya çalışacaktı.

"Evet. Çok yakışıklı. Ayrıca yetenekli de. Birbirimizi de çok seviyoruz. Jk beni reddetmez bence. Sonuçta worldwide handsome tek-"

"Sus! Sakın tek kelime daha etmeye kalkma!"

"Neden? Çok uyumlu bir çift oluruz bence. Buna armyler bile karşı çıkamaz"

Hayallere dalmış gibi konuşurken Yoongi'nin ne kadar sinirli olduğunun farkına varamamıştı Jin. Eğer farkına varmış olsa susar ve onun göremeyeceği bir yere saklanırdı.

Yoongi sinirle kollarını kavrarken "Neden o? Onun ne farkı var? Söylesene! Hani kardeşin gibiydi? Gözümün önünde bunu yaşamanıza asla izin vermem! Duydun mu beni? Asla!" diye bağırdı.

"Neden? Onu sevmediğini söylüyorsun. Seni ilgilendirmez demek ki"

Jin kolları acısa da sesini çıkarmamıştı.
Yoongi öfkeyle geriye çekildi. Ona zarar vermek istemiyordu.
Başı öfkeden ağrımaya başlamıştı. Vazoları kırmaya başlarken onun bu tepkisini tahmin edemeyen Jin şaşkındı.

Ve korkuyordu! Bir terslik olduğunu anlaması uzun sürmemişti ama çok geçti.

"Sen. Bunu. Yapamazsın. Buna. Izin. Vermem"

Jin "Tamam sakin ol Yoongi" dedi pes ederek.

Ama Yoongi'nin sakinleşmeye niyeti yoktu.
Her adımda üzerine gelen Yoongi kontrolden çıkmış gibiydi.

"En çok ben sevdim. Farkına varamasam da ben sevdim. Hep üzerine titredim. Bunu nasıl anlayamadın? Nasıl bu kadar kör oldun bana karşı? Neden? Neden o?"

Jin gelen itirafı sevinerek karşılamak istese de Yoongi konuyu başka yere taşımıştı.

"Yoongi sadece biraz sakinleş sonra konuşalım"

"Neden? Istediğin bu değil miydi? Sana üstüme gelme dedim! Sen ise onu seçtin. Lânet olsun!"

Yoongi kendisini ağlayacak kadar bırakmak istemiyordu. Eğer öfkesi geçerse ağlamaya başlardı. Onun önünde ağlamak en son istediği şeydi.

"Sen neyden bahsediyorsun? Yalnızca şaka yaptım. Itiraf etmen için. Sakin ol"
Yoongi gözlerini sıkıca kapattı ve derin bir nefes çekti içine.

Bir yanı rahat bir nefes alırken diğer yanı ona istediğini vermeye kararlıydı.
Ona doğru bir adım attı gözlerini açıp.
Bundan pişman olsa da umrunda değildi.

"Demek istediğin bir itiraf? Tamam. Sana istediğini vereceğim. Bana karşı kör olmayı bırakırsan eğer bu sefer anlayacağına eminim. Şimdi kulaklarını aç ve beni iyi dinle"