23

1.6K 107 103
                                    

Jin evden çıktığında arkasında bıraktığı hasarın farkındaydı.

Yoongi'nin elini tutmasıyla güç bulabilmiş ve evden öyle çıkabilmişti. 
Valizlerini arabaya yerleştirdi hızlıca.

Yoongi "Ben kullanırım arabayı" dedi onun iyi olmadığını anlayarak.

Jin onu duymadı bile.
Bakışları, ses tonu, yüz ifadesi...
Gözünün önünden gitmiyordu bir türlü.

Pencereden dışarıyı izlerken güçlü olmanın bir kez daha ne kadar zor olduğunu anlamıştı.
Canı yanarken acımıyor demek o kadar zor geliyordu ki!

Evden çıkmadan önce kimseyle göz göze gelememişti. Buna yüzü yoktu en başta. Seçiminden asla pişman değildi elbette ama bir yanı hep kırık kalacaktı. Sadece onun da değil, Yoongi için de öyleydi.

Araba Jin'in evinin önünde durduğunda arabadan inerek valizleri indirdi.

Yoongi bir tanesini o da diğerini taşıyarak eve ilerlemişlerdi.
Jin, Yoongi'ye minnettardı. Onunla konuşmaya çalışmadığı, zorlamadığı için en çok da. En ihtiyaç duyduğu şeyi veriyordu sevgilisi ona.

Eve girdiklerinde valizleri kenara bırakarak oturma odasına geçmişlerdi.
Jin koltuğa uzandı ve gözlerini kapattı.

"Içecek bir şeyler ister misin?"

Jin kafasını olumsuz anlamda sallamış ve "Sadece seni istiyorum" demişti kolları iki yana açık bir şekilde.

Yoongi yan bir gülüşle ona doğru ilerlemiş ve üzerine uzanmıştı. Kafası Jin'in kalbinin üzerine geliyor, kalp atışları kulağında yankılanıyordu. Kollarını birbirlerine sardıklarında sessizlikte huzur bulmaya çalışmışlardı.

Jin "Seni seviyorum" diye mırıldandı.

Yoongi mayışmış bir şekilde "Nerden çıktı o aniden?" diye sordu.

Jin dudaklarını saçlarına bastırırken "Içimden geldi" diye fısıldadı.

Yoongi kafasını kaldırdı ve kollarından destek alarak yüzüne baktı.

"Ağlamak seni güçsüz yapmaz Jin. Korkularını, güçsüzlüklerini paylaşmak da öyle! Canının yandığını biliyorum. Sadece neden kendini bu kadar zorladığını anlayamıyorum.
En zorlandığım anda sana duygularımı açmasaydım şuanda böyle olamazdık"

Jin kollarını sıkılaştırdı. Biliyordu. Bunun elbette farkındaydı ama o kadar alışmıştı ki güçlü durmaya! En olumsuz zamanlarda bile gülerek diğerlerine neşe ve umut kaynağı olmaya çalışmıştı.

Onu ağlarken görmemişti kimse. Çünkü kardeşlerinin arkasında dik durabilmek için hep gülmüştü. Gece olduğun da akıtırdı gözyaşlarını. Sessizce ve kimse duymadan.

Ya da yağmur yağdığında. Damlalar yüzüne vururken kimse anlamazdı ağladığını. Bu onun en büyük terapisiydi.

Yoongi bir anda üstünden kalktı ve kolunu tutarak onu çekiştirdi.

Jin "Nereye?" diye sorsa da cevap vermedi.

Banyoya girdiklerinde elini bırakarak duşa kabini açtı. Sıcak suyu açarken Jin ne yaptığını anlamaya çalışıyordu.
Yoongi kıyafetlerini umursamadan duş başlığının altına girdi ve Jin'e elini uzattı.

Jin itiraz etmek için ağzını açsa da Yoongi "Yanıma gel sevgilim. Sadece ıslanmak istiyorum" diyerek elini tutmasını sağlamıştı.

Jin ne kadar yorgun hissetse de sevgilisinin gözlerindeki parlaklığı görmek için yapamayacağı şey yoktu ve bunun farkındaydı.

SO WHAT? #YoonjinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin