3

2.9K 198 301
                                    

Yoongi gerildi. Ne diyecekti?
'Gruptan birine aşığım ama o bundan haberdar bile olmadığı için sinirliyim' mi diyecekti?

"Benim bir sorunum yok" dedi hızlıca başından savmak için.
Jimin araya girdi.

"Hyung. Lütfen kızma ama şu son birkaç aydır hepimizle tartışıyorsun. Kendi kendine takılıyorsun ve bizi kendinden uzaklaştırıyorsun. Gerçekten bir sorunun olmadığına emin misin?"

Yoongi gerilse de sadece saçlarını karıştırıp homurdandı. Elbette fark edeceklerdi garip tavırlarını. Kendisi bile şaşırıyordu bazen kendine.

"Ben hep böyleydim. Yeni comeback yakın ve gerginim. Çalıştığım için de uykusuzum. Neden şimdi sorun olmaya başladı?"

"Çünkü bu comebackle alakalı olsaydı sadece odana kapanır ve bizi kırmamak için iletişime bile girmezdin. Şimdiye kadar olduğu gibi.
Ama artık sürekli birimizi tersliyorsun. Her dediğimizi yanlış anlamaya başladın. Maknaeler senden korkmaya başladı"

Evet bu ses sorunun asıl kaynağından geliyordu. Ne kadar isterdi yüzüne gerçekleri bağırmayı. Hepsi senin yüzünden demeyi!

Dolgun dudaklarını büzmüş, kaşlarını çatmış öylece ona bakıyordu. Suga ona baktığı her an içinin titremesine anlam veremiyordu. Sadece kaçmak istiyordu.

"Tamam. Bundan sonra iletişim kurmamaya çalışırım o zaman"

Sesi sert ve agresifti. Kurtulmak istiyordu bu sorgudan. Biri anlarsa diye ödü kopuyordu.

"Konuyu saptırma. Sana bunu yap demiyorum Yoongi. Sorunun her neyse bizimle paylaşmanı istiyorum sadece. Elimizden geldiğince yardımcı oluruz. 6 yıldır bu böyle devam etmişken aramızdaki bağı bozma"

Aramızdaki bağı bozma!
Ne kadar kolay söylemişti. Yoongi asıl sorununu söylerse bağı kendi elleriyle parçalamış olurdu.

Jungkook "Hyung yoksa aşık mı oldun?" diye sordu aniden.

Ansızın gelen bu soruya en az Yoongi kadar diğerleri de şaşırmıştı.

Hoseok "Ne? Bu doğru mu hyung?" diye ona dönmüştü.

Yoongi panikle "Ne alakası var? Nereden çıkardın bunu?" diye bağırdı.

Bu çocuğu öldürmeliydi. Bilerek yapıyordu.

Joon "Tavırlarına bakarsak bu doğru. Neden bize söylemiyorsun ki? Biz senin kardeşlerin değil miyiz?" diyerek sessizliğini bozdu.

Yoongi ayağa fırladı ve "Bakın bazı şeyleri daha kendi içimde halledememişken sizinle paylaşamam. Hareketlerime dikkat edeceğim. Lütfen üzerime gelmeyin" dedi ve kaçarcasına çalışma odasına ilerledi.

Oradan ayrılırken Jin'e bir kez bile bakmamış, tepkisini görmekten korkmuştu.

Arkasından "Kim o kadın?" diye seslenen kişileri duymazdan gelmişti.

Jungkook'a siniri taşmak üzereydi. Artık her şeyin farkında olduğunu biliyordu. Üzerine oynuyordu.

Kendisini tehdit olarak gördüğünün farkındaydı elbette. Jin erkeklerden hoşlanmazdı. Bundan emindi. O yüzden  Jungkook da boşuna kürek çekiyordu.

Aklına diğerleri geldi. Bilselerdi tepkileri ne olurdu acaba diye düşündü Yoongi.

Muhtemelen bağırırlar ve ondan iğrenirlerdi. Jungkook'un bu kadar korkusuzca ve fevri davranması tamamen yaşından kaynaklıydı. Grubu değil içindeki duyguları düşünüyordu.

Yoongi her zaman sorumluluk sahibi olmuştu. Bunu diğerlerine yapamazdı. Jin'in buna tepkisini düşünmek bile istemiyordu.

Onu sakinleştirebilecek tek şey çalışmaktı. O da çalışmaya devam etti.
Salonda ise bir kargaşa vardı o anda.

SO WHAT? #YoonjinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin