Yoongi bir süre dediğini anlamlandıramadı kafasında. Gerginleşmiş vücudunu zorlayarak hareket ettirmeye çalıştı.
Ondan uzaklaşırken "Ne?" diye sordu hayretle.
Jin'in gözlerindeki kararlılık onu rahatsız ediyordu. Bu şaka olmalıydı!"Bunu kimseye söyleme henüz" dedi ve ayağa kalktı Jin.
Arkasında dağılmış ve öfkeli bir adam bıraktığının farkına varamadı. O kadar odaklanmıştı ki kendi içindeki parçalara, Yoongi'nin vücuduna sirayet eden çaresizlik duygusunu anlayamadı.
Jin odadan çıktığında gözlerini kırpıştırdı hızla Yoongi. Ne dediğini zannediyordu? Ne demek gruptan ayrılacaktı? Yoongi sinirle dolduğunu hissediyordu.
Sevdiği adam bir kez daha onlar için kendinden vazgeçiyordu. Hırsla ayağa kalktı.
"Jin!" diye bağırdı arkasından.
Gidemezdi. Gitmesine izin veremezdi Yoongi. Nefes almayı bırakırdı ama onu bırakamazdı.
Koştu peşinden. Merdivenlerin başında yakalamıştı onu. Birkez daha bağırdı dursun diye.
"Jin!"Salonda diğerlerinin olması umrunda değildi. Zaten esas kişi öğrenmişti her şeyi. Kardeşlerinden gizleyecek birşeyi yoktu.
"Bizim yüzümüzden kendini feda edemezsin!"
Sesi oldukça yüksek çıkıyordu ve bu alışık oldukları birşey değildi ev halkının.
Jimin'in "Biraz daha sakin olmalısın bence hyung" demesini Yoongi hariç herkes duymuştu.
O kadar odaklanmıştı ki Jin'e, diğerlerini görmüyor, duymuyordu.
Jin "Yoongi. Sonra konuşalım" dedi tereddütle diğerlerine bakarken. Kendisi bile buna zor karar vermişken diğerlerinin öğrenmesi onu çok zorlardı.
"Ne sonrası? Sonrası mı var bu işin? Nasıl düşünebilirsin bunu? Aklım almıyor bir türlü! Bizi geçtim artık diğerlerini de mi düşünmüyorsun?"
Jin ona söylediğine pişman olmuştu bile. Her zamanki gibi olgun tavırlarıyla ona destek olur zannetmişti. Yanında bir destek aramıştı ve her zamanki gibi içini Yoongi'ye açmıştı. Yanıldığını şimdi anlıyordu Jin.
Joon "Neler oluyor? Bize de anlatır mısınız?" dedi sabırsız bir şekilde.
Hepsi bıkmıştı evde kavga gürültü olmasından. Eskiden böyle şeyler yaşamadıkları için fazla geliyordu hepsine.
Yoongi güldü. Gözü merdivenlerin yukarısında duran Jungkook'a kaydı.
Jin'in de bakışları aynı noktaya kaydı ama hemen ona sinirle bakan adama döndü."Yoongi yeter artık! Kes şunu" dedi yanına yaklaşarak.
"Neden durmalıyım? Bizim yüzümüzden gruptan ayrılmayı düşünen sensin. Esas sen dur!"
Bağırarak söylediği cümleler herkeste derin bir şok yaratmıştı.
Taehyung ve Hoseok'un "Ne?" diye bağırmasıyla Jin yüzünü elleriyle kapattı ve sıvazladı.
Yoongi onu daha büyük bir kaosun ortasına atmıştı resmen ve şimdi hepsi onunla birlikte çırpınmaya başlayacaktı.
Merdivenin ikinci basamağına oturdu ve olacakları beklemeye başladı. Sinirlerini istedikleri gibi atabilirlerdi. Sonuçta Jin kararını vermişti.
"B-bu doğru mu?"
Jungkook merdivenlerden aşağıya titrek adımlarla inmiş ve doğruca tepesinde dikiliyordu.Jin gözünü yere dikmiş bir şekilde kafasıyla onayladı. Hiçbirinin yüz ifadesini görmek veya aklına kazımak istemiyordu. Bu kararı bile çok zor vermişken vazgeçemezdi.
![](https://img.wattpad.com/cover/209065049-288-k727366.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SO WHAT? #Yoonjin
Fanfic#yoonjin Aynı gruptan iki kişi, aynı kişiye aşık olsa ne olurdu?