"Hadi Jin!"
"Bekle 1 dakika. Jungkook'a mesaj atıyorum"
"Ne yazıyorsun ona?"Sinirli çıkan sesini saklamak gibi bir girişimde bulunmadı Yoongi. Kıskanıyordu ve artık bütün dünya bile duysa umrunda olmazdı.
"Sadece eve gitmeyeceğimi. Beni beklemesin"
"Bence de boşuna beklemesin" diye homurdandı ağzının içinden.Jin onu takmayarak "Geldim geldim" dedi ve telefonunu cebine koyup Yoongi'nin yanına ilerledi.
Birlikte markete girerlerken "Gidelim dediğinde aklımda bir market yoktu açıkçası" diye mırıldandı Yoongi'ye doğru.
Yoongi sırıtarak "Sadece gideceğimiz yer için alışveriş yapmalıyız yoksa açlıktan gece seni yiyebilirim" dedi ve uzanarak elini tuttu.
Bu Jin'e o kadar doğal gelmişti ki sorgulamamıştı bile. Sanki her gün Yoongiyle el ele yürüyorlardı. Buna kendisi de şaşırmıştı.
"Hazır bir şeyler baksak iyi olur. Bütün geceyi yemek yaparak geçirmek istemiyorum"
Jin "Kilo alacağız. Menajer-" diye itiraz edecekken gruptan ayrıldığı aklına geldi ve cümlesini yarım bırakarak sustu.
Yoongi'nin bakışlarını hissedince "Alışkanlık işte. Hadi alalım yiyecekleri. Bakalım kilo aldığımda da beni sevecek misin?" diye konuyu değiştirdi.
Yoongi "Patron seni bırakmamaya kararlı. Bugün Sm'i arayıp yaptıklarının çok adice olduğunu söylemiş. Seni asla bırakmayacağını bağırıp çağırmış ve telefonu kapatmış. Namjoon'a da ısrar ediyor seni grupta tutması için" diye son durumları haber verdi.
Jin "Bana da bir sürü şey dedi ama artık vücudum da ruhum da yorgun. Dinlenmek istiyorum" dedi eline aldığı rameni incelerken.
Yoongi canını sıkmaması için "Her şey düzene girecek. Bu gece daha fazla konuşmayalım bunları. Sevdiklerin şu tarafta bak. Gel hadi" dedi ve Jin'i de elini çekerek ilerletti.
Alışveriş bittiğinde poşetleri bagaja koyup arabaya bindiler tekrar.
"Yol uzun mu?" diye sordu Jin esneyerek.
"Az kaldı. Yorulduysan uyu biraz"Jin buna itiraz etmedi. Zaten bütün gece uyumadığı için gözlerinden uyku akıyordu.
Yoongi ise daha önce ailesi için aldığı evin önünde durduğunda Jin'in melek gibi uyuyan yüzünü inceledi.
Şehir dışında kaldığı için çok fazla yerleşim yeri yoktu. Birkaç küçük market ve lokanta vardı. Yoongi ailesi şehirde yaşamaya sıcak bakmadığı için buradan almıştı evi. 1 sene önce ise onları ikna etmiş ve daha merkezi bir yere taşınmalarını sağlamıştı.
Dikkatini tekrar Jin'e verdi. Çok güzeldi. Canını acıtacak kadar hem de!
Kalın dudakları hafif aralanmış, saçları alnından dökülüyordu. Bir süre onu izledi ama daha fazla dayanamayarak dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu.
Kokusunu içine çekti ve daha fazlası için kasılan bedenini kontrol etmeye çalıştı.
Geriye çekildiğinde Jin'in açık gözleriyle kesişti gözleri."Uykumda benden faydalanıyor musun yoksa?"
Boğuk sesi Yoongi'nin kulağına müzik gibi geliyordu. Ilahi bir sesi vardı ve Yoongi'yi mest ediyordu.
Yoongi onun üzerinde eğik durmaya devam ederken "Benim suçum değil. Uyurken çok güzelsin" diye mırıldandı.
Gözleri dudaklarına kayıyor, kendisini çok zorluyordu bunu söylerken. Tekrar almak istiyordu o tadı. Cennetine kavuşmak istiyordu bir an önce.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SO WHAT? #Yoonjin
Fanfiction#yoonjin Aynı gruptan iki kişi, aynı kişiye aşık olsa ne olurdu?