11

1.9K 161 185
                                    

Kimse Yoongiyi durduramazdı. Bu yüzden peşinden gitmemişlerdi.
Jin "Susun ve yayına hazırlanın. Yoongiyi de daha fazla zorlamayın" dedi sertçe.

Yayına çıkma zamanı gelince hepsi ayaklandı. Suga'nın rahatsızlandığını söyleyerek üzerini örtmüşlerdi.
Kimse belli etmese de rahatladıklarını anlayabiliyordu üyeler.

Yayının geri kalan süresinde Bts olabildiğince sakin bir şekilde kalmaya gayret etmişti. Yoongi'nin yaptıkları onları da etkiliyordu ve huzursuzluğu içlerinde hissediyorlardı.

Eve geldiklerinde arabadan inmeden "Kimse Yoongi'nin üzerine gitmesin. Ben halledeceğim" dedi ve kapıyı açarak eve adımladı.

Kapının şifresini girdiklerinde Jin doğruca odasına çıkmıştı.
Kapıyı sertçe açtı ve içeri girdi. Tahmin ettiği gibi Yoongi içerideydi.

"Ne yaptığını zannediyorsun sen?"

Yoongi kulağındaki kulaklığı çıkardı ve yatakta hafifçe doğruldu.
"Ne yapıyormuşum?"

"Bana olan sinirini neden başkalarından çıkarıyorsun? Bangtanın imajını zedeliyorsun. Üyelere yaptığın tavırlara ses çıkarmıyoruz ama yayını bırakıp nasıl gidersin? Heechul hyung bile rahatsız oldu yayında. Senden çekiniyor herkes. Bunu neden yapmaya devam ediyorsun?"

Yoongi ondan böyle bir çıkış beklemiyordu. Alaycı bir şekilde konuşmaya devam etti.
"Ne yapmamı istersin? Gruptan çıkmalıyım belki de"

Jin sinirden kulaklarının kızardığını hissediyordu.
"Ağzından çıkanı kulağın duysun Yoongi. Böyle bir şeyi nasıl söylersin? Benimle olan derdini başkalarına yansıtma sadece. Eski Yoongi ol"

Yoongi ayağa kalktı ve ona yaklaştı. Çok yakınlardı birbirlerine. Kimse onu anlayamıyordu elbette ama buna ihtiyacı vardı. Jin'in onu anlamasına ihtiyacı vardı.

"Eski Yoongi yok. Öldü. Onu ben öldürdüm. Aylarca sana olan hislerimin belirsizliğinde boğuldu. Duygularımı kabul ettiğim gün ise öldü. Nasıl eskisi gibi olabilirim? Ben sadece sinirliyim. Sinirliyim. Anladın mı?

Kalbimi bu şekilde fethetmene sinirliyim. Etrafa sinirliyim. Senin bu güzelliğini görenlere sinirliyim. Kendime sinirliyim en çok da. Bunları durduramamış olmama sinirliyim. Sen bana dostça yaklaşırken ben-"

"Yoongi sus!"

"Duygularım netleşince bir şeyler düzelir diye umdum. Tabi ki olmadı yine! Bana asla aşık olamayacağını kabullenmem lazım şimdi de. Kahretsin ki aynı grupta, evde, odadayız! Ben bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum! Senden nasıl vazgeçebilirim ben?"

"Yoongi lütfen sus"

"Neden susayım Jin neden? Sordun bana az önce. Cevap bu işte! Beni reddetsen de burada dikilmeye devam ediyorum işte. Kalbim kırılsa da, beni iğrenç biri olarak görsen de, asla olmayacağını yüzüme bağırsan da! Bu beni sinirlendiriyor ama vazgeçemiyorum da! Arafta kaldım!"

Ikisi de derin derin nefes alıp veriyor ve gözlerinin içine bakıyordu. Jin'in yüzünde beliren acı Yoongi'nin içinde lav olup dokunduğu yok ediyordu.

Jin kollarını ona dolarken tereddüt etmedi. Başını boynuna saklarken eski dostunun kokusunu çekti içine.

Yoongi birkaç saniye anlayamasa da boynuna dolanan kolların ateşi yakıyordu. Kendine gelince kollarını Jin'in ince beline doladı ve sıkıca sardı.
Gözleri dolmuştu ikisinin de. Bir süre öylece kaldılar.

"Asla senin iğrenç birisi olduğunu düşünmedim Yoongi. Bana olan duyguların en yakın dostum olduğun gerçeğini değiştirmez"

"Beni daha çok sana bağlama Jin. Canımı acıtıyor"

SO WHAT? #YoonjinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin