SO WHAT? #Yoonjin

8

"Uyan hyung. Hadi kalk"

Jin, Jungkook'un sesini mi duyuyordu yoksa bir rüya mıydı? Gözlerini araladı ve kızgın bir şekilde ona bakan Jungkook'u gördü.

"Hey? Senin ne işin var burada?" diye sordu sabah tembelliğini üzerinden atamayarak.

Jungkook ise karşısında hayran olduğu görüntüyü izlerken kızgın tarafını bastırmaya çalışıyordu.

"Asıl senin burada ne işin var? Hani ailenin yanına gidecektin?"

Jin doğruldu ve sırtını yatağın başlığına yasladı. Hızlıca Yoongi'nin yatağına baktığında derin bir uykuda olduğunu gördü.

"Sebeplerim vardı" dedi cevap olarak.

"Sana ulaşamayınca aileni aradım ve orada olmadığını söylediler. Ne kadar endişelendim biliyor musun?"

"Ne? Ne söyledin onlara? Çocuk muyum ben Jungkook?"

Jungkook tepkisine bozulurken "Sadece seni merak ettim. Korkma yanlış hatırladığımı senin hala çalıştığını söyledim. Sen neden Yoongi hyungla buradasın?" diye sordu.

"Aileme iyi olduğumu, çalışmalara devam ettiğimizi söyledim. Beni böyle görürlerse endişelenirler. Yoongi de en başından çalışmayı planlıyordu sanırım"

Jungkook kıskanç bakışlarla ikisini de süzdü. Jin ise o sırada Jungkook'un olayın neresinde olduğunu bilmediği için nasıl davranması gerektiğini çözmeye çalışıyordu.

"Anladım. Çok erken daha. Hadi uyuyalım" dedi ve montunu çıkarıp sormadan Jin'in yanına uzandı.

Jin ona bakarken "Buraya en erken trenle geldim. O yüzden de yorgunum. Ayrıca iyi olduğunu da gördüğüme göre uyuyabilirim" dedi.

Jin istemsizce Yoongi'ye baktı. Buna onun tepkisi ne olacaktı? Uyanınca böyle bir manzara görmek onu üzer miydi?

Jungkook homurdanınca başka şansı kalmadı. Yatağa uzanırken Jungkook kollarını ona sardı.

"1 günde bile özlemişim seni hyung"
Jin sadece yarım ağız gülümsedi.

"Bende seni kardeşim"

Duyduğu kardeşim sözüyle Jin'in güzel yüzünü izlemeyi bıraktı ve gözlerini kapattı. Ne zaman onun kardeşi olmaktan çıkacaktı? Aklındaki tek düşünce buydu.

'Doğru zaman geldiğinde anlatacağım. Sadece ona da değil, herkese.' diye düşündü.
Bu onu rahatlatıyordu.

Gülümsedi ve sevdiği adamın kokusunu içine çekti. Ondan ayrı kalmak yorucuydu. O kadar alışmıştı ki yanında olmasa da aynı evin içinde nefes almalarına bundan kopamıyordu.

Birkaç saat sonra Yoongi gözlerini açtığında Jin'in yüzünü görerek güne başlayacağını düşünerek kafasını onun yatağına çevirdi. Ama gördüğü görüntüyle gülümsemesi dudaklarında soldu.

Jungkook neden buradaydı? Neden sevdiği adama sarılıyordu? Kabus muydu bu? Kolunu sıktığında canı acıdı. Demek ki gerçekti!

Yatağında doğruldu ve Jin'i dürterek uyandırdı.

Jin uyku sersemi başında dikilmiş adama baktı. Ardından belinde ve bacaklarındaki ağırlıkları hissetti. Çekinerek Yoongi'ye baktı.

"Kalk"

"Ne?"

"Kalkar mısın hyung?"

Jin zorda olsa Jungkook'un kollarından kurtuldu. Ayağa kalktığında onu kendi yatağına doğru ilerletti. Jin şaşkınlıkla kendini Yoongi'nin yatağında buldu.