12

1.8K 150 123
                                    

Merhaba arkadaşlar. Söylemem lazım ki hikayeye başlarken aklımda zaten bir ship vardı. O şekilde yazmaya başladım ve bunu değiştirmeyeceğim.
Size bunu söylersem hikayenin çok da bir özelliği kalmaz diye düşünüyorum ben.
Ileriki bölümler de zaten ortaya çıkacak kimin olduğu. O yüzden lütfen sabırlı olun ve hikayeyi sevin. Iyi okumalar...

Akşam yemeğinde buluştuklarında herkesin keyfi yerinde gibiydi. Yoongi arada kaçamak bakışlarını Jimin'e gönderse de o hiçbir olmamış gibi davranıyordu.
Onu zorlayacak değildi. Sadece canının ne kadar yandığını anlayabiliyordu. Onun için üzülmesini engelleyemiyordu.

"Bu akşam bir şeyler mi yapsak? Ne zamandır beraber takılmıyoruz"
Soru liderden gelmiş maknaeler hemen onaylamıştı.

"Film izleyelim mi?"

"Filmi kendimiz de izleriz Taehyung-ah.  Bence oyun falan oynayalım"

"Jimin haklı ama içsek mi bu gece? Ne zamandır birlikte içmiyoruz"

Hoseok'un fikri diğerlerinin de hoşuna gitmişti. Itiraz eden olmayınca Namjoon ayağa kalkıp "O zaman biz Yoongi hyungla gidip içecekleri alalım. Siz de buraları toplayın" dedi.

"Hyung, sırf masayı toplamamak için buz gibi havada dışarı çıkıyorsun farkında mısın?"

"Kutuplara bile giderim Jimin-ah" dediğinde herkes gülmüştü.

Hızlıca masayı halletmiş atıştırmalık bir şeyler ayarlamışlardı. Jungkook ne zaman Jin'e yaklaşmaya kalksa bir bahane uydurup yanından uzaklaşıyordu.

Hyungundaki garipliği fark etse de sormaya fırsat olmamıştı. Sürekli kaçıyordu ondan. Üstelik diğerleri de anlaşmış gibi sürekli diplerinde bitiyordu.

Namjoon ve Yoongi titreyerek eve girdiklerinde Hoseok ve Jimin ellerindeki poşetleri almış ve açmaya başlamışlardı.

Taehyung "Masada değil de yerde mi otursak?" diye sorduğunda Jin "Öyle istiyorsan oturalım" dedi.

Yerdeki sehpanın çevresine yastık koyup oturdular. Işık en loş ayardaydı.
"Yurtdışına çıktığımızda da yanımızda soju götürmeliyiz" dedi Jimin ve bardağı kafasına dikledi.

Namjoon "Hey hey! Yavaş ol. Daha yeni başladık" diyerek onu durdurdu.

Jimin ise "Içkiye dayanıklılığımı sorgulamayın. Gecenin sonunda hepinizi ben topluyorum hyung" dedi gülerek.

Namjoon pes ederek "Üzgünüm Jimin-ah. Ayyaş olduğunu unutuyorum bazen" dedi.

Jin araya girerek "Uğraşmayın birbirinizle. Taehyung? Bu gece dj sen ol. Şarkıları sen aç" dedi.

Tae hevesle yerinden kalkıp hoparlöre koştu.
"Slow olsun Taetae" diye bağırdı Jungkook.

Arka planda müzik çalmaya başladığında "O zaman Bangtan'ın şerefine" diyerek bardağını kaldırdı Namjoon.

Bardaklar tokuşturuldu ve ilk yudumlar alındı.
Taehyung'un ekşiyen suratına bakıp "Hâlâ alışamadın mı? Kendini geliştirmen lazım hyung" dedi Jungkook.

Ilk içkisini içtiği zamanla şimdi arasında oldukça fark vardı Jungkook'un. Jin içmeyi sevdiği için beraber içmeye giderlerdi bolca. Alışmıştı artık içki tadına.

"Yah! Uğraşma benimle Jungkook-ah" dedi ve önündeki çerezi aldı.

Jungkook hemen atılarak "Canımı al yemeğimi alma hyung. Özür dilerim! Çok üzgünüm tamam mı?" diyerek paketi geri almaya çalıştı.

Jin olay büyümesin diye kendi önündeki paketi uzattı ona. Jungkook içten bir şekilde gülümseyerek "Teşekkürler hyung" dedi.

Taehyung "Bir bize davranışlarına bak bir de Jin hyunga. Artık dayak yeme korkusu yaşamak istemiyorum ben" diye sesiyle evi inletmişti.

SO WHAT? #YoonjinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin