Shadow a aşık oldum. Yoongi nin vokali der susarım yani
Yoongi
Hoseok sabahtan beri inatla kapıyı çalıyor. Jungkook a yardım ettiğim için pişman değildim. Sonucuna da katlanıyorum şu an.
"Hoseok o kapıyı açmayacağım!"
"Hoseok mu? Ben Jimin! Kapıyı çalış şeklimden anlamalıydın!"
Hoseok yetmezmiş gibi şimdi de Jimin kapıma dayanmıştı.
"Beni uğraştırmadan yok ol Jimin!"
"Yooo, gitmeyeceğim ki"
"Hoseok bile sabredemedi sen mi edeceksin?"
"Hatırlatırım Hoseok da benim kadar inatçı değildir"
"Jimin gerçekten konuşmak istemiyorum. Lütfen git"
"İşten kovulmuşsun. Ne bok yedin?"
"Kaybol diyorum hala konuşuyorsun ya!"
"Sen o kapıyı açıp iyi olduğuna beni inandırana kadar, ben ne bu kapının dibinden ayrılacağım ne de konuşmayı keseceğim Bay Min. Seçimini yap bence"
Tanrı sana akıl versin
...
Jimin
Pes ettim. Bu üzücü. O kadar laf etmiştim bir de. Ne yapıp ne edip bu Yoongi ye bir derman bulacağım da, nasıl?
Hoseok ben konuşabilirsem sana haber veririm dedi. Yoongi yani bu. Ne kadar kötü bir şey yapmış olabilir ki?
Telefonum titredi. Gelen mesaja
baktığımda bir numaradandı.-Selam Jimin. Ben Taehyung. Jungkook'un birinci dereceden dostu
Numaramı nereden buldu demeyeceğim. Zengin piçler sizi.
-Ne oldu?
-Ben Jungkook ve Yoongi'nin kavgasını biliyorum. Buluşup bunun hakkında konuşmaya ne dersin?
Uzun uzun mesaja baktım.
Yakışıklıysan neden olmasın.(zorla yan çift çıkarmaya çalışıyorum çaktırmayın)...
Taehyung bana geç kalma diyip kendisi 10 dk dır beni bu kafede bekletiyor. Dayanamayınca telefonumu açtım mesaj yazmak için. Tam o sırada ses gelince kafamı kaldırdım.
"Selam sen Jimin olmalısın. Ben Taehyung"
Hayır, kesinlikle bu kadar yakışıklı olacağını hayal etmemiştim.
Oturduğumuzda ne diyim bilemedim.
'Selam' veya 'nasılsın?' Öff bunlar çok saçma"Öncelikle kavganın nedenini biliyor musun Jimin?"
"Hayır"
"Ahh pekiii. O zaman beni iyi dinle."
(...)
Kavgayı anlattığında şaşırmıştım. Bizim Yoongi ne zaman bu kadar kurnaz oldu? Ama yiğidi öldür hakkını yeme çok güzel plan yapmış Yoongi. (Jimin de türk atasözü söylecekti zaten)
Yani dinlediğim Jungkook un bakış açısıylaydı.
"Yoongi asla o kadar bencil değil. Onu dinlemeden yargılamak iyi olmaz."
Dediğimde Taehyung kafasını salladı.
"Yoongi'den laf alamaz mısın?"
"Saatlerce kapısında bekledik belki acır falan diye. Bırak anlatmayı bizi evine bile almadı. Ama belki sakinleşirse anlatır. Yoongi aslında içten içe çok duygusaldır. En küçük şeye bile kafasını yorar"
"Eminim bir açıklaması vardır. Yani umarım"
...
Jungkook
Yeni sekretere baktım. Aceleyle yeni bir sekreter işe aldım. Almaz olaydım!Şu anda sadece daralma geliyor bana.
"Jungkook Bey şu dosyaları imzalamanız gerekiyormuş."
Gelme ya!Acayip ağır berbat parfüm kokusu burnuma geldi.
Taehyung Yoongi ile konuşmam gerektiğinde ısrar ediyor. Yaptığı rezillik unutulacak gibi değil yani.
Tabii onu düşününce fikrim değişir gibi oluyor da bende de gurur var yaniSonunda yb yazdım. Acayip üşeniyorum o yüzden geç geldi. Umarım beğenirsinizz <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SECRETARY
Fanfiction[YoonKook] "Yoongi! Madem sen o küçük burnunu benim her işime sokacaksın. O zaman sana, benim işlerime karışabilmen için neden verelim" Yüzünde ki müzip sırıtışla bana doğru yaklaştı. Jungkook senden uzak durmaya çalıştıkça neden bana iyice yaklaşı...