Bölüm2 "İlk Gün"

2.6K 227 75
                                    

Yukarıya en sevdiklerimden bir foto koydum. Doya doya bakın.

Yoongi

Hala benden cevap bekliyordu. Ne diyecektim? Resmen uydurabileceğim meslek yok. Meslekleri unuttum. Ne oluyim, ne oluyim?
"Psikolog!"
Birden aklıma gelen meslekle yükselmiştim. Jungkook Bey bana şaşkın şaşkın bakıyordu.

"Psikologla sekreterlik ne alaka, anlamadım. Neyse dosyana baktım: Övülesi bir yanın yok, bir kusur da yok. İşe alındın. Hemen yan tarafta çalışacaksın"

Gösterdiği yere baktım. Hemen yan odaydı. Arada cam vardı. Aslında genişti. Özellikle içindeki eşyalara rağmen. Zaten Jungkook Bey'in odası düğün salonu gibi gelmişti. Her şey vardı. Kenarda duran piyano dikkatimi çekmişti.

"Aradaki camdan ben seni izleyebileceğim. Ama üzgünüm sen beni izleyemezsin. Cam filmli. Neyse zaten bugün Cuma. Hafta sonu geldi. Pazartesi günü başlarsın işine."

Camlar filmliymiş. Bak ben buna çok üzülürüm.

"Tamam Jungkook Bey ben Pazartesi günü başlarım"
Dedim ve eğildim. Tam arkamı dönecekken yeniden seslendi:

"Yoongi, soru sormayacak mısın?"

Ne sorusu sorabilirdim ki?
"Ne gibi?"

"Mesela kaçta gelmek gerektiği, kaçta çıkacağını, ne kadar alacağın?"
Dediğinde mantıklı buldum. Saat kaçta bile geleceğimi bilmiyordum.

Gülümsedi ve
"Neyse boş ver, sorularının cevabı bu kağıtta var. Yakında görüşürüz."

Elindeki kağıdı aldım. Ve teşekkür edip odadan çıktım.
Size gülmek ne kadar da yakışıyor Jungkook Bey

....

Pazartesi

Şu an şirket binasının önündeyim. Yine erken gelmiştim. Şirket bile açılmamış. Etrafıma baktığımda hemen çaprazda bir kafe gördüm. Oraya doğru ilerlerken camdan içeride olan Jungkook Bey'i görmem uzun sürmedi. Karşısında bir kadın vardı. Hiç de iç açıcı şeyler konuştuklarını sanmıyorum. Jungkook hararetle bir şeyler anlatmaya çalışıyordu. Galiba o kafeden uzak olmak iyi bir seçim.

Son 10 dakika kala şirkete girdim. Odama girdiğimde Jungkook Bey'in gelmediğini gördüm.

Ne yapacağım ile ilgili hiçbir fikrim yoktu. Sonuçta ilk defa sekreterlik yapıyorum. 20 dakika geçmişti ve Jungkook Bey hala gelmemişti. Az önce eşyalarımı yerleştirdim. İçimden bir ses Jungkook Bey'in odasına girip piyanosuna bakmamı söylüyor. Diğer yanımsa yerimde durmamı.

Mesajlarımda gezerken Hoseok'u gördüm. Nasıl düşünemedim. O ne yapacağını bilmese bile illaki yardımı dokunurdu.

- Alo, Yoongi?

- Acil yardımın lazım Hoseok.

- Ne oldu? İlk iş günün kötü mü geçiyor?

- Hayır. Ama güzel de geçmiyor.

- O nasıl oluyor?

- Ne yapmam gerektiği hakkında hiçbir fikrim yok. Jungkook Bey de gelmedi.

- Ciddi misin sen? Neyse tamam sakin. Dosyalara fakan bak. Jungkook Bey'in planlarını düzenle.

- Ahh,gerizekalı olmalıyım. Sen mükemmel bir dostsun. Ben kapatıyorum o zaman.

- İyi şanslar Yoongi.

Telefonu kapattıktan sonra kitaplıkdaki dosyalardan bir kısmını masama getirdim. Şimdi sıra bunlarla boş boş bakışmaktı. Umarım bu iş elimde kalmaz. Deneyimsiz, cahil bir gerizekalıyım.

...

40 dakikadır bu dosyalarla bakışmış. Sonra da hepsini kitaplıkta belirli bir sıraya dizmiştim. Masanın üzerindeki laptoba kaydı gözlerim. Jungkook Bey'in haftalık planları hakkında burada bir şeyler vardır umarım.

Tam bunlara bakarken kapım açıldı. Kafamı kaldırdığımda Jungkook Bey'i gördüm. Hemen ayağa kalkıp selam verdim.

"18 gün sonra oldukça büyük şirketlerinde olacağı bir toplantı olacak ve ben sunum yapacağım. O zamana kadar çok sıkı çalışacağız. Şimdi hemen odama gel ve söylediklerimi not almaya başla!"

Kim ona sakin olması gerektiğini söylemek ister?

...

Oy vermeden geçmeyin lütfen, emeğe saygı🙏🏻🙏🏻

SECRETARYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin