Diğer bölümlerime kıyasla çok daha uzun bir bölüm ile karşınızdayım. Umarım beğenirsiniz *>*
Birkaç kez silip yazdım ama en son bunun güzel olduğuna karar verdim. Umarım siz de beğenirsiniz...
Yoongi
İşteki ilk günüm -uzun bir aradan sonra- olduğundan mı bilmem neredeyse hiç yapacak iş yoktu. Jungkook da tembellik yaptığımı düşünmesin diye mal mal dosyalarla bakışıyorum. Birkaç saat kalmıştı. Öğle yemeğinde Jungkook acele ile çıkmış bir yere gitmişti. İçimde küçükde olsa bir umut vardı, onunla yemek yiyeceğime dair.
Bugün boyunca zaten yerinde durmamıştı. Ne olduğunu bilmesemde önemli bir şey olduğu kesindi.
İşim bitmişti ve normal çıkış saatime de fazla bir şey kalmamıştı. Gerçi işim saatler önce bitti de...
"Jungkook Bey ben çıkıyorum"
Jungkook'a seslendiğimde kafasını kaldırıp baktı.
"İki saniye bekle beni Yoongi"
Neden beklemem gerekiyordu. Belki beni eve bırakırdı. Bu ne güzel umutlar öyle
"Bugün seni ben bırakacağım"
Dedi ve kapıyı açtı. Ben de geçtim. Yoongi hazretlerine kapı bile açılıyor. Haha
Boş umut değilmiş demek"Aslında Yoongi, seninle konuşmak beni rahatlatıyor. Bugün bir yere gidip oturmaya ne dersin?"
Benim cevabım belliydi. Onunla her yere giderdim. Ama şimdi hemen atlamak olmaz. Peki neden onunla her yere giderdim ki? Benim için bu kadar değerli olacak ne yaptı?
Kafamdaki deli soruları bir kenara attım.
"Bugün boşum aslında ama yine de Hoseok'u bir arayayim"
Dediğimde kaşlarını çattı"Neden, ondan izin mi alman gerekiyor?"
Dediğinde kafamı hemen olumsuz anlamda salladım."Hayır. Sadece o beni hep merak eder. Bütün ömrüm onunla geçti. Benim için bütün rollere bürünür"
Dediğimde biraz fazla uzatarak bir savunma yaptığım için başım önüme eğdim"Yoongi, çok güzel seviyorsun"
Dediği ile ona baktım dikkatle
Yeniden gülümsedi ve"Çok güzel değer veriyorsun. Ama herkese de değil. Sevgin çok derin ve ulaşılmaz"
Dediğinde yüzüm kızardığı için başka tarafa odaklandım. O da yol boyunca daha konuşmadı zaten.
...
Yine Jungkook'un arabasındayım. O yolculuktan sonra bir restorana götürdü. Orada da yine pek konuşmadık. Birileri ısrarla Jungkook'u arıyordu.
Şimdi yine onun evine gidiyordum.
Bu sefer istemem yan cebime koy meselesi de değil. Cidden eve gitmeliydim. Ama ikna etmişti bir şekilde. Zaten benim kararlılık seviyemde çok yüksek olduğundan böyle oldu
Yine onun tanrıça evine gelmiştik. Evi sade ve şıktı. O kadar özenliydi ki
"İçeri geç sen Yoongi"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SECRETARY
Fanfiction[YoonKook] "Yoongi! Madem sen o küçük burnunu benim her işime sokacaksın. O zaman sana, benim işlerime karışabilmen için neden verelim" Yüzünde ki müzip sırıtışla bana doğru yaklaştı. Jungkook senden uzak durmaya çalıştıkça neden bana iyice yaklaşı...