SECRETARY

Bölüm17 "Yardım"

Yorum ve votelarınızı bekliyorum ♧♧♧

Yoongi

Dışarı çıkmak için hazırlanıyordum. Benimle konuşmaya çalışanın kim olduğuna dair hiçbir fikrim yoktu. Ama sürekli çok önemli olduğunu üsteleyip durmuştu. E normal olarak merakımdan oraya gideceğim.

Bir kızın benimle ne gibi bir önemli olayı olabilir ki? Ahh, belki de  onu Jimin'e ayarlamamı isteyecek. Artık Jimin'in acilen "BEN GAYIM" yazan bir pankartla dolanması gerekiyor. 

Bana attığı konumdaki kafe fazla uzak değildi. Ama tabii ki ayaklarını seven bir insan olduğum için taksi çağırdım.

Kafeye girdiğimde etrafa göz gezdirdim. Güzel bir yerdi. O sırada birisinin ismimi seslenmesiyle sağıma döndüm. Bir kız bana el sallıyordu

"Yoongi!"

Kıza doğru ilerledim. Kız sırıtarak bana bakıyordu. Bir dakika ya bu kız neden bana bu kadar tanıdık geliyordu. Kızın yüzünü dikkatle inceliyordum.

"Otursana Yoongi"
Oturduğumda hâlâ yüzüne bakıyordum. Belki de liseden bir kızdır. Kızın giyiminden belliydi zengin olduğu

"Bu arada ben kendimi tanıtmadım. Ben Soo Yun"
Elini bana uzattı. Bu isimde çok tanıdıktı.

"Tanışıyor muyuz, önceden?"

"Ahh evet, beni daha önce görmüştün ben  Jungkook'un kardeşiyim."

Şimdi hatırlamıştım. Biz Jungkook'la otururken gelmişti yanımıza. Jungkook'dan yardım istiyordu. Bu kiz Jungkook'un üvey kardeşiydi.

"Yoongi?"

"Efendim"

"Şey-"
Dedi ve yanıma baktığında garsonun beni beklediğini gördüm. Ne kadar da salaktım ya.

"Sadece kahve"
Geri Soo Yun'a döndüm:

"O kadar acil olan neydi?"

"Jeon Bey, yani babam, aslında üvey babam-"

Ne kadar da salak bu kız.

"Baban Soo Yun"
Diye onu susturdum

"Evet, babam beni hiç tanımadığım bir adamla evlendiriyor. Karşı çıktığımda da annem beni susturuyor."

"Üzücüymüş de ben ne yapabilirim"
Böyle salak bir kızı evlendirip kurtulmak istiyorlardır yani. Neyse ne anlamadığım ben ne alâkayım?

"Yoongi, hatırlıyor musun, ben Jungkook'tan yardım istemiştim."

"Evet, o da sana yardım etmeyeceğini söylemişti"

"Yoongi, onu iknâ etmek çok zor, o kesinlikle beni dinlemiyor. Ancak o babasını ikna edebilir. Ben onu duymuştum senden söz ediyordu, seninle arası iyi olmalı. Lütfen onunla konuş, onu iknâ et lütfen sadece o ik-"

"Soo yun, hiçbir güç beni Jungkook'la konuşturamaz"
Yüzüme şaşkınlıkla baktı.

"Ama sen onunla konuşuyordun. Şimdi ne oldu?"
Aaaa şuna bak, beni sorguluyor.

"Yoongi, bak gerçekten zor durumdayım. Beni anla lütfen."

"Soo Yun, ben artık Jungkook'un sekreteri değilim. İşten ayrıldım ve onunla da konuşmuyorum. Lütfen benden böyle bir şey isteme."
Anında kaşlarını çatarak yüzüme baktı

"Çocuk musunuz ya siz, ne küsmesi!"
Gözlerimi açarak kıza baktım. Diğer masalardan birkaç kişinin bakışları bize dönmüştü. O da bunu fark etmiş olmalı ki kendini toparladı