20.Bölüm: Mucize.
"Bir mucize olsun..."---
Acı...
Hayatımın tek kelimesi. Hayatımın her döneminde olan bir duygu. Bir türlü yaşayamadığım o mutluluğun korkunç kâbusu.
Çaresizlik...
Her ne yaşarsam yaşayayım içimden bir türlü çıkmayan bir duygu. O yanımda yokken hep hissettiğim bir duygu.
Buraya hangi duyguyu yazarsam yazayım her duyguyu her an yaşayabilecek bir kapasiteye sahip bir insanım. Neyse bunlardan bahsetmek istemiyorum şuan.
Okul çıkışında ne yapsak düşündük bizimkilerle. Yapacak bir şey bulamayınca küçükken oynadığımız parka geldik. Ne yaşasak burda ağlayıp gülmüştük. En büyük anılarımın bulunduğu yerlerden biriydi. Ilk burada düşmüştüm. Ilk taklamı burda atmıştım. Bir çocukla ilk burada kavga etmiştim...
"Hiç değişmemiş. " dedi Arda.
"Olum niye değişsin ki ? Tabi aynı kalacak. " dedi Miraç.
"Özlemişim. " diye mırıldandı Ecem.
"Yine tam takımız. Eskilerdeki gibi. " dedi Miraç ağlar gibi yaparak.
"Değiliz. " dedim sinirle ona dönerek.
Biraz afallayarak kaşlarını çattı ardından aklına gelmiş gibi omuzlarını indirip kafasını yere eğdi. Sadece o değil Hale hariç diğerleri de etrafa bakınmaya başladılar. Hale ise gözlerimdeki o acıyı görür gibi bana bakıyordu. Çünkü kimden bahsettiğimi biliyordu.
Hızlı adımlarla onlari geçip banka yürürken Hale'nin hepsini azarlayan sesini duydum ama aldırmadım. Sonuçta sadece benim sevgilim değil onun da kardeşiydi. Bazı şeyleri benden daha iyi biliyordu...
Hepsi oturduğum banka geldiklerinde teker teker yanıma oturdular. Arda önümde dizlerinin üstüne çökerek oturduğunda ona baktım. Miraç ise yanımda oturmuş ve kolunu omzuma atmıştı. Kulağıma doğru eğilerek "özür dilerim bitanem. " dedi. Onu demedi zaten son noktam olmuştu. Gözümden akan yaşlar hunharca elime düşerken Arda ellerimi tuttu.
"Bak birtanem biz senin iyiliğini düşünüyoruz. Ama sen bize hiç yardımcı olmuyorsun. "
"Evet biliyorum acınız büyük olabilir ama böyle yaparak sadece kendinize zarar veriyorsunuz. Ya çocuk ölmüş gibi davranıyorsunuz. Sizi böyle görse ne yapardı sizce ? "
Hale'ye baktım. O da bana bakıyordu. Ikimizin de gözlerinden aynı ifade geçiyordu. Ikimiz de böyle davrandığımızı görse ne yapar diye düşünüyorduk. Gerçekten ne yapardı ?
Ilk olarak Miraçla Arda'yı döverdi bunlara bakamadınız diye. Peki sonra ?
Bize döner küçümseyici bir bakış atıp sıkı sıkı sarılırdı. Sonra biz Hale ile ona trip atıp döverdik. Ve mutlu son.Peki ya şimdi ? Yanımda yokken ne yapabilecek ? Hangi güç işe yarayacak?
"Biz senin her zaman yanında olmadık mı ? Her mutluluğunda, her ggülüşüde, her ağladığında yanında olmadık mı ? Olduk. Şimdi de olacağız. Üzülmek yok tamam mı ? " diyerek ellerimi sıktı Arda. Öyle bir sarıldım ki neredeyse arkaya düşecektik. Bunların yanında da hiç ağlanmıyor ki canım.
"Ya sulu gözlülük yapmayın hadi oturun şuraya anılarımızı konuşalım. " diye kıskanarak şikayet etti Miraç.
"Kıskandıysan gel ben de sana sarılayım Miraç. " diye dalga geçti Ecem.
"Ya hadi ordan yürü git be kala kala sana mı kaldım ben kara kız. "
Hale ile Burçin de gülüşerek sarılınca Miraç ortada kaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAVUŞALIM GÜN BATIŞINDA •Texting•
Teen Fiction"İkimiz birden sevinebiliriz, göğe bakalım..." *♡* "İkimiz birden sevinemeyeceksek, göğü yakalım..."