Hoşgeldiniz.🎭
Bir saniyenizi ayırıp, bölümü voteler misiniz?YARIN
Bugün okulda bütün gün kitap okuyup, müzik dinlemiştim. Derslerde ise kapağı ve sayfaları siyah olan defterimi, simli ucu olan tükenmez kalemimle boyayarak geçirmiştim. O durumumu abim görse delirirdi herhâlde...
Çıkışta abimin de dediği gibi kuaföre gidecektik. Saç, makyaj, kaş, manikür ve pedikür, ağda falan filan...
uzun sürecek bir yolculuk beni bekliyordu.Açıkçası pek fazla beklemeyi seven biri değildim. Çoğu şeylerin hemen olmasını isterdim. Çünkü küçüklüğümden beri böyle alışmış ve böyle büyütülmüştüm. Şahsen şu an ise abimin akşam giyeceği takım elbiseyi merak ediyordum. Abime bana göstermesini söylememiştim zaten o da konusunu bile açmamıştı. Acaba nasıl bir takım seçmişti de, benim için böyle sade bir elbise seçmişti?
Ellerimi ceketimin cebine atıp, abimi çıkışta beklemeye başladım. Hava, diğer günlere nazaran biraz daha ılıktı. Ancak hâlâ daha hafif bir serinti yüzüme çarpmaya devam ediyordu. Sanırım öylece etrafıma bakarak yaklaşık yedi dakika beklemiştim.
Kafamı sağ taraftaki yola doğru çevirdiğimde o dün geceki arabayı gördüm. Siyah Bugatti Divo. Bir öğrenciye mi aitti? Okulun çevresinde böylesiye yüksek fiyatta bir milyonluk araba ne gezerdi?
Yavaş yavaş geldi. Sonra da sokak lambasının altında durdu. Bütün camlar siyah filimle kaplıydı. İçeriye bakmaya çalışım. Ama camlar o kadar siyah ve araba bir o kadar da uzaktı ki; hiçbir şey görünmüyordu.
Bir anda irkildim.
Kafamı baktığım yerden çevirip, önüme doğru döndüm. Önümdeki bu araba, dikkatimi çekmek için bana korna çalmıştı.
Arabadan tanımıştım. Bu abimin arabalarından biriydi. Zenvo'nun açık mavi olanı. Abim arabanın bana olan tarafındaki camı indirdi. "Daha ne diye orada öylece duracaksın?" Diye kısa bir bakış attı. Kafamı sokak lambasının altındaki arabaya doğdu çevirdim. O tarafa doğru bakmam ile yavaşça hareket etti ve dümdüz yolunda ilerledi. Arabanın gitmesi ile bende abimin yanına bindim.
Abim benim tarafımda olan kemeri aldı ve taktı. "Okul nasıldı?" dedi. Yanaştığı kaldırımdan uzaklaşırken. "Fena değildi." Dedim. Fazla uzatmak istemeyerek. Kafamı sağ tarafımdaki cama doğru çevirdim. "Canını sıkan bir durum mu var?" dedi, abim. Meraklı bir şekilde. Kafamı olumsuz anlamda salladım. "Bir problem yok." dedim.
Abim bir eli ile direksiyonu tutarken, diğer elini de bacağıma koydu. Bana güç vermek istercesine. "Moralini yüksek tut Adelya. Bu akşam çok güzel geçecek." dedi.
Umarım sevgili abiciğim... umarım öyle olur. Geleceğimiz yere varmıştık. Abim beni hoş bir kuaföre getirmişti. İçeriye doğru girdiğimizde görevliler abime selam verdiler. Demek ki; çıktığı kızları da mağazadan sonra buraya getiriyordu.
"Hoşgeldiniz Tuna Dilaviz." dedi. Açıkçası abim kendisine 'Bey,Beyefendi,Bay' gibi kelimeler kullanılmasını sevmiyordu. Ona sadece Altın Hanım 'Küçük Bey' derdi. Onun dışındaki yabancı herkes abime adı ve soyadı ile seslenirdi. Bu da abimin değişik huylarından birisiydi işte.
"Güzel bir saç ve makyaj yapmanızı istiyorum. Cildine ve birazdan göstereceğim elbiseye uygun olsun. Akşama güzel bir partiye birlikte gideceğiz." dedi, abim. "Ne kadar güzel. Sizin adınıza sevindim Tuna Dilaviz. Eminim kız kardeşiniz, sizin gibi bir abiye sahip olduğu için çok memnundur." dedi, beni bir koltuğa oturtarak işlem yapmaya başlayan kadın. Biraz yalakalık mı seziyordum? Haha... abim her zamanki gibi gözde!
![](https://img.wattpad.com/cover/198483970-288-k4542.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SANSÜR PERDESİ {+18}
Mystery / ThrillerKaranlık bir internet sitesi... Ve daha önce yüzünü hiç görmediğim bir adam... Gerçekten böyle birisini sevebilir miydiniz? Size yakın olup olmadığını bilmediğiniz, Hayatı hakkında hiçbir bilgi bilmediğiniz, Sadece internet sitesinden konuştuğunuz...